Eğitimcilerle yeni nesil arasında kuşak farkı olduğunu söyleyen Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Deniz Emecen, “Bu korkulacak bir şey değil yönetilmesi gerekiyor. Z kuşağı talebeler koronavirüs sürecine koordinasyon sağladı. Bundan sonra uzaktan eğitimin hayatın bir modülü olacak. Her vakit mektebe gitmeyi gerektiren değil, bazen mektebin ve farklı mekanların mektebin mahalline geçebileceği sistemler kurmanın arifesindeyiz” dedi.Özel televizyon kanalındaki bir programa katılan Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Deniz Emecen ve Esenyurt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahassür Istek Azer, koronavirüsün eğitime bölümüne tesirlerini masaya yatırdı. Programda, salgından etkilenen 200’e yakın memlekette eğitim kurumlarının kapılarını kapattığı, yerkürede 2 milyar talebenin, Türkiye’de ise 25 milyon mekteplinin süreçten etkilendiği konuşuldu. Eğitimciler gelecekteki muallimlerin rolü ve yetiştirecekleri nesillere nasıl hazırlanmaları gerektiği konusunu da konuştu.
Salgın sürecinin hem Türkiye hem de yerküre çapında beklenmedik tesirleri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Emecen, tüm yerküreyi tesiri altına alan COVID-19’un hayatı çok önemli bir formda değiştirdiğini belirterek, “En çok etkilenen kolların başında da çok geniş bir kitleyi ilgilendirdiği için eğitim dalı geliyor. Çok hazırlıksız yakalandık hem sistem olarak hem hocalar, mektepliler, aileler olarak” diye konuştu.
“EĞİTİMCİLER İLE YENİ NESİL ARASINDA KUŞAK FARKI VAR”
Z kuşağı talebelerinin sürece tam koordinasyon sağladığını anlatan Prof. Dr. Emecen, bu sürecin eğitim fakülteleri açısından bir çıkar olarak görülmesi gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Emecen, şunları söyledi:
“Eğitimciler ile yeni nesil arasında kuşak farkı var. Eğitimcilerin büyük bir kısmı X ve Y kuşağına dahil. Ancak eğitim verdiğimiz kitle Z kuşağı. Bizlerin devrinde Jetgiller’den seyrettiği hayatı, şahsen deneyimleme fırsatına sahip olduk. Münasebetiyle bu, eğitimcilerin de kendini yenilemesi mealine geldi. Ve kuşaklar arasındaki farkın korkulacak bir şey olmadığını, yalnızca yönetilmesi gereken bir süreç olduğunu gördük. Ve bu süreçte teknolojinin ve sanal yerkürenin içine girerek, aslında Z kuşağına yanaştık, yakınlaştık. Onların lisanını anlar ve öğrenir olduk.”
Bundan sonra uzaktan eğitimin hayatın bir kesimi olacağını söyleyen Prof. Dr. Emecen, eğitim fakültelerinde yetiştirilen muallimlerin yeni nesil teknolojinin içerisinde yan alması ve üniversitelerin ilgili programlarını haber – teknoloji sistemlerini en iyi biçimde kullanan hocalar yetiştirecek halde yapılandırması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Emecen, “Bundan sonra her hengam mektebe gitmeyi gerektiren değil, bazen mektebin ve öbür mekanların mektebin mahalline geçebileceği sistemler kurmanın arifesindeyiz” dedi.
PROF. DR. AZER: Z KUŞAĞI SÜRATLI YAŞAYIP, SÜRATLI TÜKETİYOR
Esenyurt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Dilek Azer ise, eğitim sisteminin geleceğine bakıldığında dijitalleşmenin ne kadar değerli olduğunun ortaya çıktığını, yerkürenin bundan sonra daha farklı, teknoloji odaklı bir hal alacağını söyledi. Prof. Dr. Azer, Z kuşağının çok süratli yaşadığını, çok süratli tükettiğini ve teknolojiye çok aşina oldukları için geleceğin yerküresine çok kolay adapte olacaklarını tabir etti. Z kuşağı eğitiminin bu nedenlerle çok değerli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Azer, “Z kuşağı teknolojinin içine doğdu, çok yaratıcı, yeniliğe çok açıklar lakin sanat, edebiyat üzere cephelerinin geliştirilmesi gerekiyor. Bu eksikliği tamamlamak gerekiyor. Bu da üniversitelerin görevidir” diye konuştu.
DHA Ajanda
