Vakitle genetik faktörler, hayat formu ve yanlış beslenmenin tesiriyle yüz nahiyesinde sarkmaların meydana geleceğini söyleyen Hoşluk Koçu Aylin Çetinkaya, “Sigara içmekten kaçınmak, güneşten korunmak ve antioksidanlar açısından varlıklı bir beslenme tercih etmek sarkmayı yavaşlatacaktır. Ayrıyeten, kolajen ve elastin üretimini artırmak için tedbirler alınırsa cildin gevşekliği yavaşlatılabilir yahut kısmen bilakis çevrilebilir” dedi.Güzellik Koçu Aylin Çetinkaya, cildin sıkılaştırılması ve farklı seviyelerdeki cilt gevşekliği sıkıntıları için en çok tercih edilen tedaviler hakkında malumat verdi. Vakitle yüzde, uzunluğunda, kol ve bacaklarda oluşan sarkmaları önlemek için birçok önleyici prosedürün kullanıldığını söyleyen Çetinkaya, tüm bu alınan tedbirlere karşın birçok kişinin bir mütehassısa danıştığını anlattı.

Ciltte sarkmalar meydana gelmeye başladıysa, sarkmanın seviyesine nazaran yanlışsız vakitte gerçek tedavinin uygulanmasının çok değerli olduğu ikazında bulunan Çetinkaya, “Erken periyotta yapılan müdahaleler ileri yaşlardaki cerrahi müdahale muhtaçlığını geciktirir. Bu sebeple sizin için sahih konsültasyonu yapacak ve tedaviyi uygulayabilecek mütehassısa istişareden karar vermeyin” sözlerini kullandı.
“KOLAJEN VE ELASTİN ÇOK ÖNEMLİ”
Cilt sarkmalarını önlemek ve cildi sıkılaştırmak için günümüzde hem cerrahi hem de cerrahi olmayan tesirli yollar bulunduğunu aktaran Çetinkaya, “Sarkmanın temel nedeni devirle kollajen ve elastinin azalmasıdır. Vücuttaki ana yapısal proteinlerden biri olan kolajen ‘cildin temel yapı taşı’ olarak kabul ediliyor. 20’li yaşlardan itibaren kolajen üretimi her yıl yüzde 1 orantısında azalmaya başlar. Bunun üzerine elastin de kaybedilir. Elastin, elastik liflerin içinde bir yay üzere sarılıp geri dönen ve cilt gerildikten sonra ‘geri sıçrama’ tesirini yaratan bir proteindir. Yani ciltte yeteri kadar elastin varsa deriyi çekip bıraktığınızda eski haline döner. Yaş ilerledikçe kolajen ve elastin azaldığı için ciltte gevşeklikler, sarkmalar, kırışıklıklar, renk solmaları, esneklik kaybı ortaya çıkar” diye konuştu.
KRONİK GERILIM VE BÖLGE ÇEKİMİ DE SARKMAYI TETİKLİYOR
Ciltteki sarkmanın farklı sebepleri olduğunu söyleyen Çetinkaya, “Kişinin genetik yapısı, güneşe maruz kalma, beslenme, hayat stili, gerilim, alkol ve sigara tasarrufu en yaygın cilt gevşekliği sebepleridir. Kalıtsal biyolojik saatin yanı sıra yaşamsal alışkanlıklar, yiyecek ve içecek tercihleri, hidrasyon ve güneş ışığına yahut reaktif kimyasallara maruz kalma üzere faktörler cildin durumunu tesirler. Vesair nedenler arasında; değerli nispette kilo kaybı, tekrarlayan yüz hareketleri, kronik gerilim ve nokta çekiminin tesirleri de sayılabilir” tabirlerini kullandı.
SARKMAYI ÖNLEMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Ağır egzersiz ve diyetler ile evlat sahibi olmanın da sarkmayı hızlandırdığını söyleyen Estetisyen Aylin Çetinkaya, “Genetik yatkınlık varsa sigara içmekten kaçınmak, güneşten korunmak ve antioksidanlar açısından varlıklı bir beslenme tercih etmek gerekir. Antioksidanlar, özgür radikallerin neden olduğu hasara karşı savaşmaya yardımcı olur. Kollajen ve elastin üretimini artırmak için tedbirler alınırsa cildin gevşekliği yavaşlatılabilir yahut kısmen bilakis çevrilebilir” dedi.
CİLT SARKMASININ SEVİYELERİ
Ciltteki sarkmanın hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç kategoriye ayrıldığını belirten Çetinkaya, “Hafif vakalarda, çene ve orta yüzde biraz sarkmalar görülmeye başlar fakat boyun ortamında sarkma olmaz. Orta ve şiddetli vakalarda ise çenelerden itibaren uzunluğundaki kaslarda daha besbelli sarkma olur. Boynun mimarisi kaybedildiğinde yahut ciltte değerli ölçüde gevşeklik ortaya çıktığında kişi tipik olarak ameliyat için aday olabilir” diye konuştu.
Evvelce cildi germe sürecinin ameliyatla yapıldığını aktaran Çetinkaya, günümüzde radyofrekans tedavilerinin ortaya çıktığını lisana getirdi. Çetinkaya, radyofrekans tedavisinin birkaç hafta işe yaradığını aktardı. Cilt için sistemli bir bakım uygulanmazsa ve cilt korunmazsa sarkmanın engellenemeyeceğini söyleyen Çetinkaya, “Cilt dokusunu kaldıracak yahut dokuyu sıkılaştıracak gayrı tedavi metotları de var. Cilt gevşekliğini tedavi etmek için artık ultrason ve mikro iğneli radyofrekans (altın iğne) üzere daha tesirli ve cerrahi operasyon gerektirmeyen teknikler uygulanıyor” sözlerini kullandı.
HAFİF SEVİYE CİLT GEVŞEKLİĞİ İÇİN TEDAVİLER
Hafif cilt sarkmasında altın iğne, ameliyatsız yüz germe üzere cilt sıkılaştırma süreçlerinin yapılacağını söyleyen Çetinkaya, “Altın iğne mikro iğneli radyofrekans tedavisidir, yılda bir yahut iki defa uygulanabiliyor. Hafif seviye cilt sarkmaları için ciltteki kolajen ve elastini tetikleyecek mezoterapilerden de faydalanılarak kombine bir tedavi protokolü tercih edilebiliyor” dedi.
ORTA SEVİYE CİLT SARKMALARI İÇİN TEDAVİLER
Cilt sarkması daha ileri seviyede olan; gelgelelim yeniden de cerrahi operasyon gerektirmeyen kimseler için mini yüz germe operasyonu önerdiğini söyleyen Çetinkaya, “Diğer bir seçenekte ameliyatsız iple yüz germe sürecidir. Cilt dokusunu kaldırmak ve cildi sıkılaştırmak için küçük bir delikten cilt altına ipler geçirilir. Lokal anestezi ile 20 dakika içerisinde yapılabilen bu pratiğin sonuçları çabucak görülebilir. Bu ipler devirle cildin altında çözünür ve kolajen üretimini artırmaya yardımcı olur. İpler cilt tarafından emilebilir yapıda olduğundan fakat 1 yıla kadar dayanabilir. Daha uzun vade kalıcı olan Fransız askı üzere alternatiflerde mevcuttur” diye konuştu.
İLERİ SEVİYE CİLT SARKMALARI İÇİN TEDAVİLER
Mahsusen 50 yaş sonrası şiddetli cilt sarkmasını tedavi etmek için ameliyatsız sistemlerin ehliyetsiz kaldığını aktaran Çetinkaya, “Bu durumda yüz, karın, kollar, göğüs ve uyluklar için germe yahut kaldırma ameliyatları en iyi seçenektir” tabirlerini kullandı.

DHA Ajanda