Kanal D’nin yeni programı ‘Zahide Yetiş’le Gelin Görün’de, her hafta beş gelin ve beş kayınvalideden oluşan çiftler yarışıyor. Ekranların sevilen sunucusu Zahide Yetiş, “Annemle çok hoş ve keyifli bir alakamız var. Diliyorum ileride ben de iyi bir kayınvalide olurum” diyor. Yetiş’le programı, aile hayatını ve karantina günlerini konuştuk.

– ‘Zahide Yetiş’le Gelin Görün’ programıyla yine Kanal D ekranlarındasınız, teklif geldiğinde neler hissettiniz?

Kanal D, bana o kadar uğurlu geldi ki… ‘Doktorum’, benim için çok değerli bir projeydi ve yıllarca sürdü. Sonrasında sıhhat kesiminde çok kıymetli ve özel bir yere gelmemi sağladı. Nitekim talih getirdi. Diliyorum ‘Gelin Görün’ de bambaşka bir baht olur. Yuvaya dönmüş üzere hissediyorum. Biz programı çekerken çok eğleniyoruz, umarım o cümbüş ekrana da yansır. Doğal ki bazen biraz tansiyonun dozu yükselebiliyor lakin inanın bütün kayınvalidelerim ve gelinlerim finalde memnun ayrılıyor. Reaksiyonlar de çok iyi.

– Tanıtımda kayınvalidenizle birlikte yer aldınız. Programda olmayı nasıl kabul etti?

Aslında bu fikir yapımcımla konuşurken aklıma geldi. Küresel Yapım’la sekizinci dönemimiz. Onların akıllarında beni yaşlandırıp kayınvalide yapmak, sonra da gelin olarak görmek üzere bir şey vardı. “Benim nitekim kayınvalidem var, niçin yaşlanıyorum ki?” dedim. Asıl sorun eşimi ikna etmekti. Annem yapar, o bana kıyamaz lakin Cem’i ikna etmek biraz sıkıntı… Oğuz Bey’in konuşmasına karar verdik. Ortalarında çok hoş bir bağlantı var. O söyleyince oldu, çok da keyifli oldu.

– Kayınvalidenizle birinci tanışma anınızı hatırlıyor musunuz?

Cem’le Kuşadası’ndaydık… “Annem burada haydi gel birlikte gidelim” dedi. “Tamam” dedim, bir heyecanla süslendim ve gittik. Annemin o gün yaş
günüymüş. Cem de bana hiçbir şey söylememiş. Yoldan üç tekerlekli bisiklet aldık. Birinci tanışmamız Cem’in ona ikramını vermesiyle tıpkı anda gerçekleşti. Annem bana güler yüzle “Merhaba” dedi, ama bisikletine o kadar sevindi ki “Bir deneyeyim” dedi, aldı ve gitti. 1-2 saat sonra döndü. Natürel azıcık bozuldum, “Beni bırakıp nereye gitti, Cem sen kaç kişiyi tanıştırdın annenle?” diye. Sonra çok hoş, keyifli bir alakamız oldu. Daima birbirimize açık olmayı istedik. Varsa bir sorun, tahlil odaklı masaya yatırdık ve bir biçimde hallettik. Allah nazarlardan saklasın, çok hoş bir alakamız var.

– İleride siz nasıl bir kayınvalide olursunuz?

Aslında bunu şu günlerde çok fazla düşünmeye başladım. Diliyorum iyi bir gelinim olur, ben de iyi bir kayınvalide olurum… Sizin canınızı, evladınızı en az sizin kadar sevebilecek birisi gelecek bir gün. Onun eşi, çocuklarının babası olacak, farklı bir yuva kurulacak, burada yerinizi bilmek çok değerli. Bazen kayınvalideler kaptırabiliyorlar. İnşallah ben de kaptırmam… İleride en büyük hayalim, gelinim olduğunda genç, bakımlı, ağrısız, sancısız ve keyifli olurum da bol bol gezeriz. Kokoş bir kayınvalide olacağım (gülüyor). Sevgi dolu ve samimi… Diliyorum Allah hepimizin gönlümüze nazaran bir gelin ve damat nasip etsin.

– Birkaç defa denedikten sonra tüp bebek usulüyle çocuk sahibi oldunuz, oğlunuz Aras hayatınızda neleri değiştirdi?

Hayatın ne kadar boş, aslında gereksiz mutluluklarla dolu, yani hedefsiz olduğunu fark ettim zira inanın bütün bunlar o denli bir doluyor ki evlat gelince! Cem’le bazen oturup birbirimize bakıp, “Ya biz daha evvel ne yapıyorduk, ne konuşuyorduk?” diyoruz. Ve şunu gördüm; ben iyi bir eşle değil, iyi bir babayla evlenmişim. O yüzden şanslı görüyorum kendimi ve dilimi ısırıyorum.

– Evlilik nasıl gidiyor?

Aras’tan sonra büsbütün Aras odaklı gidiyor. Uzun yıllardır birlikteliğimiz, çok keyifli bir dostluğumuz var ve çocuk sahibi olmayı düşündüğümüz vakit evlenmeyi de düşünmeye başladık. Düzgün ki evlenmişim, iyi ki Cem’den çocuk sahibi olmuşum. Bana inanılmaz moral ve dayanak verir. Lakin mesela biraz da aykırıdır, istemediği bir şeyi asla yaptıramazsınız. Bu türlü olunca uyumlu olmak için huylarını çok iyi biliyorum. O da benimkileri iyi bilir. Bizim konutta hiç ses yükselmez. Bağırıp çağırmaz, küsmeyiz. Bir sorun varsa konuşuruz. Minik dargınlıklar yaşasak da çok abartmayız.

’10 kilo verdim’

– Karantina periyodunu nasıl geçirdiniz, neleri keşfettiniz?

İzlemediğim sinema kalmadı. Sahiden artık en büyük sorun, izleyecek bir şey bulamıyorum. Benim üzere bir oldukça çalışmaya alışmış birinin meskende oturması çok zorladı. İşte bu da mesela ilgilerde bir hengame tabanı oluşturuyor. Allah’tan biz hoş yönetim ettik. Natürel pek çok kişi üzere ben de kilo aldım… Sonrasında da önemli bir diyete girdim ve 10 kilo verdim, vermeye de devam ediyorum. Mide botoksu yaptırdım. Bu 15 dakikalık bir süreç ama şayet gerçek tabip yapmazsa her vakit sonuç alabildiğiniz bir şey değil.