Uzun bir müddettir üzerinde araştırma yapılan Oumuamua’ya dair yeni bir çalışma yayımlandı. Araştırmanın odağında ise bu cismin ne olduğu üzerinde durulurken, kullanışlı bir uzay aracı olup olmadığı da sorgulanıyor.

Astrofizik profesörü Avi Loeb’in uzaylılara ilişkin bir uzay aracı olduğunu öne sürdüğü gök cismi Oumuamua’ya dair yeni bir çalışma yayımlandı. Çalışmada gizemli objenin yapay değil, doğal yollarla oluştuğu vurgulanıyor. Bu ise Loeb’in daha evvel uzaylılarla ilgili çalışmalarından ileri geliyor.

Hususa kafayı takmış olan profesör uzaylılar hakkında kitap da yazmış birisi. Hal bu türlü olunca yapıtğı açıklamalar da epeyce dikkat çekiyor. Oumuamua ismi verilen obje birinci kere 2017’de Güneş Sistemi’nden çıkarken tespit edilmiş ve daha sonra sisteme dışardan geldiği gözlemlenmişti.

DÖRT YILDIR NE OLDUĞU ANLAŞILMAYA ÇALIŞIYOR

Bu cisim birinci yıldızlararası obje unvanlı olarak keşfedildiğinden beri bilim dünyasında tartışmalara yol açıyor. Dört yıldır objenin ne olduğunu tartışan bilim insanları, bir dizi teori ortaya atmış, bunlar ortasında objenin bir kuyruklu yıldız, bir hidrojen buzu ve bir gök taşı olduğu argümanları da yerini almıştı.

Uzaylılara inanan profesör olarak tanınan Loeb, Oumuamua üzerine bir kitap çıkarmış ve objenin dünya dışı medeniyetlere ilişkin, ışık yelkenlisi diye bilinen bir uzay aracından kopan bir modül olduğunu öne sürmüştü. Loeb’in argümanları basında büyük yankı uyandırmıştı.

UZAYLILAR İÇİN KULLANIŞLI DEĞİL

Bu çalışmaların akabinde hakemli bir mecmua olan Astronomy & Astrophysics’te yayımlanan bir makalede, objenin bir cins ışık yelkenlisi olduğu varsayımından yola çıkıldığı görülüyor. Öte yandan bu cismin onu inşa ettiği öne sürülen uzaylılar için kullanışlı olmadığına da ulaşıldı.

Indepent Türkçe’nin derleme yaptığı haberde Astrofizikçi Loeb’in kendi argümanını temellendirdiği bir röportajında ışık yelkenlisini şöyle tanımladığı ortaya çıkmıştı: ‘’Işık yelkenlisini rüzgar gücünden yararlanan bir yelkenli üzere düşünebilirsiniz. Rüzgar onu iter. Işık yelkeni kelam konusu olduğunda ise onu iten şey, yüzeyinden yansıyan ışıktır. Işık, foton ismi verilen parçacıklardan oluşur. Bu parçacıklar nesnemizi, tıpkı bir duvardan seken bilardo topları üzere itiyor.’’

UZAYLILAR HAKKINDA ÇALIŞMALAR DERİNLEŞİYOR

Yeni makalenin muharrirleri ise profesörün savını temellendiriyor. Oumuamua’nın kütleçekimsel olmayan, gizemli bir ivme sergilediğini kabul ediyor. Hatta tıpkı Loeb üzere, bu ivmeden foton-radyasyon basıncının sorumlu olduğunu varsayıyor. Yıllardır küçümsenen Loeb’in fikirlerine katılan bilim insanlarından olan Stephen Curran’a nazaran, Oumuamua bir ışık yelkenlisi üzere davransa da uzaylılar tarafından yapılmış olması mümkün değil. Çünkü cisim, bir uzay aracı olmak için gereğince süratli ve kullanışlı görünmüyor.

Mevzu hakkında daha ayrıntılı araştırmaların yapılması gerektiğini savunan bilim insanları, Oumuamua’nın öngörülen suratının, insan üretimi uzay araçlarından bile az olduğuna vurgu yapılıyor. Yeni Zelanda’daki Wellington Üniversitesi’nde gökbilimci olan Curran, “Oumuamua’nın aslında hafif bir yelkenli olduğu varsayımından yola çıkıyorum” diyor.

İKİ MİLYON YIL SÜRER

Yapılan varsayımlar üzerinden hesaplarla elde edilen azamî sürat saniyede 610 metre oluyor. Bu ise epeyce düşük. Curran bir uzay aracının Güneş ve en yakın komşusu Proxima Centauri ortasında seyahat etmesinin, bu süratle iki milyon yıl alacağının altını çiziyor. Gökbilimciye nazaran Oumuamua, yıldızlararası seyahat için gereğince süratli değil.

Cismin 40 tonluk varsayımı kütlesi, hareket etmesini düşürecek ve bu süratle ışık suratına ulaşmasını engelliyor. Bilim insanları ışık yelkenlisi ismi verilen bu teknolojiyi mümkün kılmak için yıllardır çalışıyor olsa da şimdi bir sonuç alınabilmiş değil. Breakthrough Starshot projesinden araştırmacılar, hafif kütleli bir yelkenlinin lazer ışınlarıyla yüksek süratlerde hareket edebileceğini fikrinde birleşiyor.

Farklı teoriler üzerinde de çalışan bilim insanları, Oumuamua’nın lazerle hareket etmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Bu türlü bir uzay aracının hareket etmesi için bir milyon kat gücünde lazere gereksinim var.

NE OLDUĞUNA DAİR GİZEMİ HALA KORUYOR

Her ne kadar uzaylılara ilişkin bir araç ya da cisim üzere düşünülse de Oumuamua gerçekte ne olduğu hala bilinmiyor.

Kimi savlarda cismin Lyra takımyıldızının tarafından geldiğini söylüyor lakin yeniden de ne olduğu hakkında kesin bir fikir söylemek mümkün değil.

Daha evvel de Harvard profesöründen dikkat çeken sav gelmişti. Uzaylıların bizi ziyaret ettiğini söyleyen profesör hayli konuşulmuştu.

Vakit zaman uzaylıların Dünya’ya geldiği ve bu noktada birtakım haberlerin çıktığını görüyoruz. Bu sefer ki sav ise bir profesörden geldi. Harvard astronomi profesörü olan Avi Loeb, 2017 yılında uzaylıların bizi ziyaret ettiğini söylüyor. TheNextWeb tarafından aktarılan haberde, profesörün kitabına atıf yapılıyor.

Harvard astronomi profesörü olan Avi Loeb, 2017 yılında uzaylıların bizi ziyaret ettiğini söylüyor. Uzay gemisinin ayrıntılarından dahi bahseden Loeb, gerçekten dikkat çekiyor. Çünkü dünya dışındaki varlıkların gezegenimize ziyaret ettiklerine dair ‘somut bir kanıt’ şimdi bulunmuyor.

Gelelim argümanın ortaya atıldığı yıl olan 2017’ye. O tarihte güneş sisteminde sıra dışı bir obje tespit edildi. Bu obje hem küçüktü hem de çok uzundu. Buna ek olarak çok süratli hareket ediyordu ve Hawaii’de bulunan üsteki teknolojik aygıtlar bu objeyi yakalayamıyordu.

UZAYLILAR BİZİ ZİYARET ETTİ

O periyotta de emsal ‘uzaylılar bizi ziyaret’ etti tezleri ortaya çıkmıştı. Zira tanımlanamayan bir obje olarak konumlandırılan bu araç, Oumuamua olarak isimlendirilmişti.

Gökbilimciler tanımlanamayan her objeye ‘uzaylı aracı’ dese de bu fenomen ilerleyen periyotta daha çok karşımıza çıkacak üzere duruyor. Birtakım bilim insanları bu objeyi bir ömür formuna ilişkin uzay gemisi olarak tanımlasa da kimileri bu formda görmüyor ve sırf ‘kuyruklu yıldız’ olarak görüyor.

Buna ek olarak Harvard’da astronomi profesörü olan Avi Loeb , yakın tarihli bir kitapta onun nitekim bir uzay gemisi olduğunu öne sürüyor. Ancak bu ne kadar mümkün? Ve birden fazla bilim insanı neden bu teze katılmıyor?

Araştırmacılar, Samanyolu’nun öteki gezegen sistemlerinden fırlatılan yaklaşık 100 milyon kuyruklu yıldız ve asteroidi içermesi gerektiğini ve bunlardan birinin her yıl güneş sistemimizden geçmesi gerektiğini varsayım ediyor.

Bu objeyi farklı kılan şeylerden birisi ise çok süratli hareket ettiği için ‘siyah bir karaltı’ olarak görülmesi olmuştu. Öte yandan profesör Avi Loeb, Oumuamua’yı yelken açmış bir uzaylı gemisi olarak tanımlıyor. Argümanını makul kuvvetlere ve astnoromik fenomenlere dayandıran Loeb haklı da olabilir haksız da. Lakin şu anda bu savın kanıtlanması mümkün değil. Bu yüzden bilim topluluğu ikiye ayrılmış durumda.