Yemek borusu kanseri nedir?

Yiyeceklerin mideye iletilmesini sağlayan yemek borusunda meydana gelen kanser çeşidine özofagus yani yemek borusu kanseri denmektedir. Yemek borusu kanseri; yutaktan mideye kadar uzanan bu yapıdaki hücrelerde meydana gelir. En tipik belirtisi yutkunma zorluğudur. Birinci başlarda katı besinler tüketilirken zorlanma görülürken vakitle su içerken bile zorlanma görülebilir.

Bu belirtileri gösteriyor musunuz?

Yutkunurken zorlanma,
Kusma,
Yenilen besinlerin ağza geri gelmesi,
Öksürük,
Kanama,
Kilo kaybı,
Karın bölgesinde yanma,
Karın bölgesinde ağrı,
Ses kısıklığı.

Kimler risk kümesi altında?

Kansere bağlı ölümlerde 7’inci sırada yer alan yemek borusu kanseri genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak kendine bir risk kümesi oluşturur. Risk oranı coğrafik bölgelere nazaran farklılık gösterir. Bu noktadan hareketle yemek borusu kanseri en çok;

Erkeklerde,
İleri yaşlarda,
Kilolularda,
Sigara içenlerde,
Çok fazla alkol tüketenlerde,
Barrettözofagus hastalığı olanlarda,
Sıhhatsiz beslenenlerde,
Reflü hastalarında,
Çok sıcak yiyecek ve içecek tüketenlerde görülür.

Yanlışsız beslenmeye dikkate alın

Kelam konusu yemek borusu kanseri olduğunda beslenme alışkanlıkları değerli bir rol oynuyor. Daima hazır besinler tüketmek, lifli besinleri tercih etmemek bilhassa de çok sık alkol tüketmek yemek borusu kanseri riskini arttırıyor.

Teşhis ve tedavi süreci

Yemek borusu kanserinin teşhis tekniğinde en tesirli tahlil, ilaçlı sinema ve endoskopik incelemedir. Endoskopik inceleme tedavinin ne formda yapılacağını da gösterir. Ayrıyeten hastalığın yayılma derecesini ve hangi evrede olduğunu görebilmek içinse PETve BT kullanılabilir.

Yemek borusu kanseri tedavisinde tümörün hangi evrede olduğuna nazaran değişiklik gösterir. Ayrıyeten hastalığın yemek borusunda hangi düzeyde olduğu da tedavinin seyri için belirleyici bir ögedir. En çok tercih edilen sistem cerrahidir. Yemek borusunun hayati organ ve damarlara çok yakın olması nedeniyle ameliyatı tecrübeli grup ve ekipman gerektirir. Ameliyatta temel gaye olan kanserli bölgeyi ve yayılma ihtimali olan dokuları temizleyerek mide ya da bağırsaklardan sağlıklı bir yemek borusu oluşturarak sindirim sisteminin devamlılığını sağlamaktır.

Öbür bir yol ise ışın tedavisidir. Radyoterapi olarak da isimlendirilen bu yolda kanserli hücreler yüksek güçlü ışınlar ile öldürülerek temizlenir. Bunun yanı sıra bireye kemoterapi uygulanabilir. Genel olarak kemoterapi ilaçları ile cerrahi süreç öncesi kanserli hücrelerin küçülmesi amaçlanır. Tüm bu tedavi yolları işe yaramadığında tıkanık olan bölgeye stent takılarak yahut bypass süreçleri uygulayarak sindirim sisteminin devamlılığı sağlanır ve hastaların beslenmesi devam ettirilir.