Olağan bir beğenilen göz sıvısı devamlı olarak üretilir ve istikrarlı bir biçimde emilerek boşaltılır. Böylelikle göz içi basıncı olağan seviyelerde kalır. Üretilen göz sıvısının boşaltılması engellenirse göz içi basıncı artar ve göz tansiyonu hastalığı (glokom) oluşur.

Göz içi basıncının yüksek olması göz sonuna ziyan verir ve tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar giden görme kaybına neden olur. Tüm dünyada karşılaşılan en sık kalıcı görme kaybı nedeni glokom, 40 yaşın üzerindeki her 40 bireyden 1’inde görülüyor.

Glokom, hastalığın ortaya çıktığı her 20 şahıstan birinin her iki gözünde kalıcı görme kaybına, yani körlüğe neden oluyor.

Bebeklikte de yaşlılıkta da görülüyor

Bebeklik (konjenital glokom) ve çocukluk çağlarında görülen tipleri de vardır. Glokom her beşerde ortaya çıkabilecek bir hastalıktır. Bununla birlikte birtakım faktörler hastalığın ortaya çıkma riskini artırabiliyor. Glokom dikkati bir göz muayenesiyle teşhis edilir.

Tahrip olan görme hücrelerini canlandırmak mümkün mü?

Glokom yavaş seyreden ancak daima ilerleyen ve giderek görme sonu tahribatına yani görme kaybına yol açan, karakteristik bir belirtisi olmayan bir hastalık olduğundan erken teşhis edilmesi çok değerlidir. Glokom teşhis edildiği vakit o ana kadar tahrip olan görme hücrelerini canlandırmak mümkün değildir, tedavi kalan sağlam görme hücrelerine yöneliktir.

Glokom nasıl teşhis edilir?

Göz tansiyonu ölçümü, tonometre ismi verilen bir aletle yapılır. Göz tansiyonunun ölçülmesi, kişinin hiç şikayeti olmasa dahi glokom kuşkusu taşıyıp taşımadığı hakkında çok değerli ipuçları verir. Olağan göz tansiyonu 10-20 mm Hg’dir.

Glokom nasıl tedavi edilir?

Glokom tedavisinde 3 çeşit sistem olduğunu söyleyen Sayın, bu mevzuda da bilgiler paylaştı:

İlaç tedavisi (Damla tedavisi): En sık kullanılan tedavi biçimidir günümüzdeki çeşitli ilaçlarla çok tesirlidir.

Ağızdan ilaç tedavisi: Nadiren kullanılır.

Lazer tedavisi ve cerrahi tedavi: İlaç ve lazer tedavisinin kâfi olmadığı durumlarda tercih edilir.