Sakarya’da hücuma uğrayan Mardinli Demir ailesinin mensupları, 15-16 kişilik bir küme halinde 20 gün evvel fındık bahçelerinde çalışmak üzere Sakarya’ya geldiler. En büyükleri 27 yaşındaydı. En küçükleri ise 15 yaşındaki Şilan. Kümeler halinde bahçelerde çalışıyorlardı. Cuma günü de Hasan Cebecioğlu isimli kişinin bahçesinde çalışmaya başladılar. Lakin fındık toplarken uyuşmazlık çıktı. Daha sonra da manzaralara yansıyan hadiseler yaşandı.

Demir ailesinin üyeleri başlarından geçenleri Hürriyet’ten Musa Kesler’e şöyle anlattı:

ŞİLAN’I DARP ETTİLER

Baran Demir: “Cuma sabah erkenden çalışmaya başladık. 2 saat falan geçmişti. Hasan isimli bu adamın bahçesindeki birinci günümüzdü. Fındık topluyorduk. Hasan isimli adamın torunu bizi yönlendiriyordu. Bize ‘Bu tarafa kayın, burayı da toplayın’ dedi. Biz de o tarafa yöneldik. Lakin Hasan gelerek ‘Köpek sürüsü üzere ne o tarafa bu tarafa gidiyorsunuz’ diye bize kızdı, hakaret etti. Biz de torununun yönlendirdiğini söyledik. Hakarete devam etti. ‘Seni jandarmaya şikâyet edeceğiz, emekçilere makus davranıyorsun diye’ dedik. Orada artık çalışmayacağımızı söyledik. Köye gittik. Oğullarını aramış demek ki. Oğulları geldi. ‘Babamıza kim bu türlü böyle dedi’ diye sordular. Küfür edip bize saldırdılar. 15 yaşındaki kuzenim Şilan’ı da darp ettiler.” 

BAVER’İN YÜZÜ KANADI

Nadile Demir: “Bahçede fındık topluyorduk. Yan tarafta biraz fındık kalmıştı. Bahçe sahibi Hasan Cebecioğlu’nun torunu, ‘Buraları da toplayın’ dedi. O tarafa gittik. Hasan bunu görünce, ‘Ne it sürüleri üzere oraya gidiyorsunuz’ diye bize hakaret etti. Biz de tenekeleri attık, çalışmıyoruz dedik. Onu jandarmaya şikâyet edeceğimizi söyledik. ‘Ne yaparsanız yapın’ dedi. Biz giderken oğulları geldi. Evvel hakaret ve küfür ettiler sonra saldırdılar. Kuzenim Baver’i darp ettiler. Yüzü kanadı.”

ŞİKÂYETÇİ OLACAĞIZ 

Doğan Demir: “Biz her sene Sakarya bölgesine fındık toplamaya gideriz. Ben bu sene gitmedim. Kardeşim Baran ve kuzenlerimiz Baver, Barış ve Şilan gitti. 20 gündür oradaydılar. Hadisenin yaşandığı bahçede birinci defa çalışıyorlar. Hadise günü bahçede uyuşmazlık oluyor. Baran’a ve başkalarına hakaret ediyor bahçe sahibi. ‘Burayı Mardin mi sandınız, it sürüleri!’ formunda laflar söylüyor. Hakaret ediyor. Tartışma oluyor. Sonra adam oğullarına haber veriyor. Onlar da kalabalık olarak gelip darp ediyorlar. Kuzenimiz Şilan da darp edilmiş. Hadisenin takipçisi olacağız, şikâyetçi olacağız.”

‘KÖYDE YOKLAR’

Vakanın başka tarafı olan fındık bahçesi sahibi Hasan Cebecioğlu ve oğullarıyla argüman ve suçlamaları konuşmak üzere ailenin Kocaali ilçesinin Ortaköy beldesine bağlı Sırt Mahallesi’ne gittik. Lakin aile meskende değildi. Hadiseye dair yorum yapmak istemeyen ailenin öbür mensupları ve komşular,“Köyde yoklar, hadiseyle ilgili de konuşmak istemiyoruz” yanıtını verdi. Köyde karşılaştığımız Diyarbakır’dan gelen tarım çalışanları ise, yağmur ortası verseler de fındık toplamaya devam ediyordu.

SORUŞTURMA BAŞLATTIK 

İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, hadiseyle ilgili şunları söyledi: “16 tarım çalışanının geçimsiz bir patronun tavır ve davranışlarından ötürü rahatsız olduğunu görüyoruz. Bunun üzerine personeller ayrılmak istiyor. Tartışma sonrasında maalesef üzücü bir hadiseye, arbedeye dönüşüyor. Ne patron tarafından ne de çalışanlar tarafından rastgele bir şikâyette bulunulmuyor. Hadisenin ayrıntılarının ortaya çıkarılması ve sürecin işleyebilmesi için resen mevzuyla ilgili bir soruşturma başlatıldı.”

TÜRK-KÜRT ÇATIŞMASI DEĞİL

Darp edildikleri argüman edilen Şilan Demir ve Rojda Demir hadisenin akabinde memleketleri olan Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Yücebağ köyüne döndü. Şilan Demir yaşananların Türk-Kürt çatışması olmadığını belirterek, “Bize hakaret ettikleri için işi bıraktık. Bizi darp ettiler. 6 kişi hücuma uğradık. Birinci sefer bu türlü bir hadise yaşadık. Aile çok geçimsizdi. Kürt- Türk çatışması değil. O denli bir şey yok. Hepimiz kardeşiz” dedi.

BİR TEK BUNLAR BÖYLEYDİ

Rojda Demir ise yaşananları, “10 yıldır fındık toplamaya gidiyorum. Birinci sefer bu türlü bir şey gördük. Bir tek bunlar böyleydi. Türk-Kürt kardeştir. Hepimiz tıpkı bayrak altında yaşıyoruz. Akına uğradık. Hakkımızı sonuna kadar savunacağız, o insanların cezalandırılmasını istiyoruz” diye anlattı.

Kasım Demir de, “Tartıştığımız şahıslar başından beri sıkıntılıydı. Başka çalıştığımız yerlerde hiç eza yaşamadık” dedi.