Sık sık reaksiyon çeken açıklamalarıyla gündeme gelen Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, ‘tarihçilerin kutbu’ olarak bilinen ve 2016 yılında vefat eden Prof. Dr. Halil İnalcık hakkında Twitter’dan şöyle yazdı:

“Vay Osmanoğlu! 624 yılın 500 yılı, 3 kıtada harika güç olan tarihin, seni yıkan odaklardan biri olan Rockefeller burslu, tarihçilerin kutbu (benim değil) denilen İnalcık’a emanet. Alışılmış ki senin jenerasyonun sana düşman olacak. Tarihini sen yazmadın ki. Tarihini seni yıkanlar yazdırdı.”

Halil İnalcık’ın yazdığı “Tanzimat” isimli kitaptan bir kısmın altını çizerek yaptığı paylaşıma da “Osmanlıya profesyonelce bu türlü vurulur” cümlesini ekleyerek ünlü tarihçiyi bir Osmanlı düşmanı üzere göstermeye çalıştı. 1976 yılında hayatını kaybeden bir diğer tarihçi muharrir olan Şevket Süreyya Aydemir’i de amaç gösteren Sofuoğlu; “Osmanlı düşmanlığınız bitmedi gitti ya! Osmanlı, güya 13 yaşında Müşir Kazım Paşanın oğlunu hem subay yapmış hem 2 rütbe vermiş. Sen evvel kendi yazdığın palavrası iyi oku. Resneli Niyazi denilen devlet düşmanını 13 yaşında teğmen yapıyorsun. Tarihi işte bu türlü daima palavra yazdılar” dedi.

DEKAN: TÜM KISIM RAHATSIZ DURUMDA 

Sofuoğlu’nun misyon yaptığı Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmettin Alkan, “Dekan olmakla birlikte tıpkı vakitte birebir kısımda tarihçiyim. Yapmış olduğu açıklamaya doğal ki katılamayız” diyerek şöyle konuştu: “Yapmış olduğu kıymetlendirme üslubu, usulü asla tasvip edilebilecek bir şey değil. Kısımdaki arkadaşların da benim üzere düşündüğünü biliyorum. Gündeme getirdiği bahisler hem akademik bilgi manasında önemli sorun hem de bir üniversite hocasına yakışmayacak bir stil. Bu manada şahsım ismine ben üzgün ve rahatsızım. Halil İnalcık Türk tarihçiliğinin en kıymetli isimlerinden biri. Osmanlı tarihi araştırmalarıyla, erken periyodu hakkında çığır açan kıymetli bir tarihçimiz. Bu türlü rol model olan birinin hafife alınması ve yalnızca bir cümlesini cımbızlayıp yönlendirme yapması hakikat değil. Biz Halil İnalcık’ı gelmiş geçmiş en kıymetli tarihçilerden biri olarak görüyoruz.”

TEKNİK TENKİT YAPTIM 

Sofuoğlu gelen yansılar üzerine kendisini “İnalcık’a verilen burs Osmanlı’yı yıkan ailelerden birinden ise benim için kıymetli. Makalesi ve tenkit etmediği alıntısıyla yapılan Osmanlı iftirası üzerinden İnalcık’a, teknik bir tenkit yaptım. Ne yani İnalcık eleştirilmez mi, ilah mı o?” diyerek savundu.

SORUŞTURMALARI DEVAM EDİYOR

16 Aralık 2020’de Akit TV’de katıldığı bir programda evvel ‘Z’ jenerasyonunu eleştiren Ebubekir Sofuoğlu, üniversiteler konuşulurken “Neredeyse fuhuş evleri” demişti. Hakkında hem üniversite hem de savcılık soruşturma başlatmıştı. Soruşturmaların devam ettiği öğrenildi. Sofuoğlu’nun ayrıyeten “Sultan Abdülhamid Google’ı kullanan, birinci icat eden kişi” üzere tuhaf açıklamaları vardı.

ROCKEFELLER BURSU

1954 ile 1965 ortasında kıymetli sayıda Türk tarihçi, edebiyatçı ve filozof Rockefeller burslarından yararlandı. O tarihte Ankara Üniversitesi’nde önde gelen bir tarih profesörü olan Halil İnalcık’a bir araştırma bursu verilmişti. İnalcık bir Osmanlı tarihçisiydi lakin Amerikan tarihi araştırmalarına da büyük ilgisi vardı. 1956 yılında ABD’ye gitti, arşivleri ziyaret etti ve Amerikan tarihiyle ilgili dersler aldı.

POPÜLARİTE KAZANMA ARAYIŞI 

Prof. Dr. Zekeriyya Kurşun (Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı): Ben bunun tartışılmasını yanlışsız bulmuyorum. Halil Hoca’yı yapıtlarıyla, ortaya koyduğu çalışmalarıyla tartışmak gerekiyor. Bugüne kadar Türk tarihine sunduğu katkılarıyla, bilhassa Osmanlı tarihinin, başta ABD olmak üzere dünyada ilgi görmesini sağlamasıyla tartışmak gerekiyor. Onun dışındaki tüm tartışmaların anlamsız, yersiz ve merhum hocanın biyografisi ve kişiliği üzerinden birtakım popülarite kazanma arayışı olarak görüyorum. Hocanın ortaya koyduğu yapıtları bütünüyle okumamış insanların kıymetlendirme yapmasını da yanlışsız bulmuyorum.

KİMSE CİDDİYE ALMIYOR

Doç. Dr. Erhan Konyar (İstanbul Üniversitesi): Halil İnalcık, Osmanlı ve Türk tarihiyle ilgili ürettiği yapıtla dünya çapında kabul edilen ve referans alınan bir bilim adamı. Onu bu biçimde argümanlarla eleştiren bu kalitede bir adamın, akademik toplulukta da kimsenin ciddiye almadığı bir tarihçinin bu türlü şeyler söylemesi çok acı. Onur kırıcı aslında. Elle tutulur hiçbir tarafı yok. Bu akademik bir facia.

BU YORUMUN HİÇBİR DEĞERİ YOK

Prof Dr. Kemal Yakut (Anadolu Üniversitesi Tarih Kısım Başkanı): Yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada hürmet duyulan bir isim. Tüm çalışmalarını arşiv dokümanlarına dayandırarak yani tam bir akademik tarihçilik gerçekleştirerek yaptı. Sofuoğlu’nun yorumunun hiçbir değeri yoktur. Günümüzde kimi tarihçiler üzerine konuşulabilir. Fakat konuşulmayacak bir isim varsa o da Halil İnalcıktır. Bu üslup yargılar akıl alır üzere değil.

TÜRK TARİHÇİLİĞİNİN YÜZ AKIDIR

Prof Dr. Haşim Şahin (Sakarya Üniversitesi): Halil İnalcık Türk tarihçiliğinin yüz akı. Alanda en kıymetli çalışmalar ona ilişkin. Fatih periyodunu en iyi ondan okuyoruz. Ondan evvel Franz Babinger’in yazdığı palavra yanlış bilgilerle okuyorduk. Osmanlı iktisadını, adaletnamelerini, Tanzimat’ı, imtiyazları ondan öğreniyorsunuz. Tarihin neresine bakarsanız bakın İnalcık var. Bir tarihçinin onun rahlesinden geçmeden tarihi okuması ve anlaması mümkün değil. Fakat okumamış olmak lazım hakkında laf söyleyebilmek için. Tarihçilerin kutbu unvanını sonuna kadar hak eden biridir. Doktorasını tarih alanında yapmayanları tarihçi kabul etmiyoruz esasen.

NAHOŞ SÖZLER AMACINI AŞIYOR

Prof. Dr. Mualla Uydu Yücel (İstanbul Üniversitesi): Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük tarihçilerden biri hakkında bu yakışıksız tabirler niyetini aşıyor. Mesleksel açıdan da gerçek bulmuyorum. Bunlar bizim duayen hocalarımız. Onlara bu halde görüş bildirme hadsizliğinde bulunmamamız lazım. Biz onların yetiştirdiği jenerasyon olarak onlara her vakit hürmet duymalıyız.

İNALCIK HOCA BİR KURUMDUR

Tarihçi İlber Ortaylı: (Halil İnalcık’ın bir tarih kitabı için köyleri gezerken çekilmiş imajlarını toplumsal medya hesabından paylaşarak) Halil İnalcık 82 yaşında, yanlışsız tarih için yollarda… Halil İnalcık Hoca bir kurumdur, bir kurumdur. Bu ülkenin yetiştirdiği, iftihar edeceği bir münevverdir.

İLİM YERİNE NEFRET

Gazeteci muharrir Murat Bardakçı: Karşımızda nerede büyük, nerede küçük harf kullanılacağından bîhaber olan, kesme işareti koymaya ve sözleri birbirlerinden ayırma zahmetine bile tenezzül etmeyen, altı satırlık bildirisinde altı imlâ yanlışı yapan ve etrafına ilim yerine yalnızca nefret saçan ‘Prof.’ unvanlı bir zavallı var. Bu gibilerin unvanlısına da unvansızına da ‘çatlak’ deyip geçebilirsiniz fakat verdikleri ziyan gitgide vahimleştiği için “çatlak” vasfını çoktan geride bıraktılar, artık önemli tehlike halindedirler.

BU ŞAHSI CİDDİYE ALMAYIN

Prof. Dr. Ömer Turan (ODTÜ Kuzey Kıbrıs Yerleşkesi Rektörü): Bu şahsı fazla ciddiye alıyorsunuz. Almamanızı öneririm. Olağan koşullarda isminden bahsedilmeyecek bireyler bu türlü sansasyonel çıkışlar yaparak gündem oluyorlar. Halil İnalcık tarihçiliğimizin yüz akıdır. Medar-ı iftiharımızdır. Yerini tayin için yazdığı onlarca kitap, yüzlerce makale ve yetiştirdiği binlerce öğrenciyi düşünmek kafidir.

HÜRRİYET