Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle:

“Ülkemizde toplantı ve şov yürüyüşü hakkı ile tabir özgürlüğü anayasal garanti altındadır. Güvenlik güçlerimiz, bugüne kadar her olayda olduğu üzere, bundan sonra da kanunların verdiği yetkiyle misyon ve sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecektir.

“Üniversite dışından ve terör örgütü iltisaklı çevrelerin olaylara sızma ve kışkırtma teşebbüsleri tespit edilmiş olup, protesto hakkını aşan bu yasadışı hareketlere karşı kanunlarımız çerçevesinde gerekli ve orantılı tedbirler alınmaktadır.

“Yasadışı yollara tevessül eden kümeleri kışkırtıcı ve yasa dışı hareketleri teşvik edici bir lisan kullanmama konusunda sözkonusu etrafları uyarıyoruz. Yakın periyotta de “gelişmiş” demokrasi olarak isimlendirilen pek çok ülkede idareler aleyhine en küçük bir itiraza karşı dahi temiz ve sivil vatandaşlara karşı güvenlik güçlerinin orantısız şiddet imajları hala hafızalardadır. Hal böyleyken, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olayları ve Türkiye’nin bu olaylarla hukuk çerçevesinde yürüttüğü çabayı görmezden gelerek ülkemize demokrasi ve hukuk dersi vermeye kalkanlara aynaya bakmalarını tavsiye ediyoruz. Türkiye’nin içişlerine müdahale etmeye kalkışmak kimsenin haddi değildir.

“Türkiye, Anayasa’da teminat altına alınan temel hak ve özgürlükleri muhafaza konusundaki iradesini gerçekleştirmekte olduğu ıslahat adımlarıyla göstermekte olup, bununla birlikte terör örgütleri ve terörle iltisaklı çevrelerin bu alanlardaki istismarına karşı gayretini sürdürmekte de kararlıdır.”