Bir devir Beşiktaş’ı da çalıştıran, Slaven Bilic, The Athletic’e konuştu. Muhteşem Lig devinden aldığı teklifi resmen duyuran Slaven Bilic çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“FUTBOLCULARA ‘SPORTİF YÖNETİCİ OLUN’ DİYORUM”
“Birçok teknik yönetici orta vermeden kulüp çalıştırmak ister. Zira, bir kez teknik yöneticilik yaparsan birkaç hafta orta versen bile sıkılırsın. Teknik yöneticilik bağımlılık yapan bir şey.”

“Kariyerine olumlu noktada dokunduğum ve başarılı olan birçok oyuncu var. Mesleklerini sona erdiren ya da erdirmeye yaklaşan oyuncularıma ‘Futbolda kalmak hoş lakin teknik yöneticilik kolay değil. Daha az baskının olduğu sportif yönetici üzere öbür meslek yolları da seçebilirsiniz’ diyorum.”

“SON 10 YILDA 2. DEFA MOLA VERDİM”
“Tüm teknik yöneticilik mesleğimi, iyi ve makûs vakitleri tahlil ediyorum. Teknik yönetici olduğunda her şey çok tempoludur. Beşerler tahlil yapmaktan, kendini kıymetlendirmekten hoşlanmazlar fakat bazen işleri yine kıymetlendirmek, kendinizi hesaba çekmek için kısa bir molaya gereksiniminiz olur. Umarım bu bir sonraki kulübümde işe fayda. Son 10 yılda ikinci defa mola verdim.”

“ÇİN’E GİTTİM, AĞLAYACAK DEĞİLDİM”
“Çin’e gidip ailemden uzakta çalışmak çok zordu. Fakat, ben küçük bir çocuk değilim. Ne için imza attığımı biliyordum. Ailemi özledim diye bir bebek üzere ağlayacak değilim. Ailemin Çin’e gelip benimle yaşamasını planlamıştık lakin bu mümkün olmadı.”

İKİNCİ DURAĞI TÜRKİYE
“Teknik yöneticilik mesleğimin birçoklarını İngiltere ve Türkiye’de geçirdim. Oradaki insalar beni sever. İngiltere ve Türkiye’de kendimi çok iyi hissewdiyorum. Muhtemelen bir sonraki işim ya Türkiye’de ya da İngiltere’de olacak. Teknik yönetici olarak bu iki ülkede çok iyi bir namım var.”

FENERBAHÇE’DEN ALDIĞI TEKLİFİ AÇIKLADI
Slaven Bilic daha evvel Fenerbahçe için kulübünden müsaade istediğini bu defa The Athletic’e aktardı: “Geçtiğimiz temmuz ayında üst seviye bir Avrupa kulübünden teklif aldım. Büyük bir kulüp ve oraya gitmek istedim. Liderleriyle 3 gün görüştüm. Akabinde Beijing Guoan’ın sahibiyle konuştum lakin gitmemi istemedi. Bu işi kabul etmeme müsaade vermesini istedim, zorladım ancak vermedi. Sonra kendi kendime, ‘Antrenmanları durduracak, greve gidecek biri değilsin. Sen bir teknik yöneticisin. Sahtekar değilsin. Günün sonunda bu mukaveleyi imzaladın, işini yap’ dedim. Sorun çıkarmak istemedim. Lider zeki bir adam, bu yüzden dönem sonuna kadar kalacağımı kabul ettik. 3 Ocak’ta ayrılmak istedim ve kulüp sahibi de bunu kabul etti.”

“MİLLİ EKİPTEN TEKLİF ALDIM”
“Ocak ayında üst seviye bir ulusal kadrodan teklif aldım. Reddettim, zira Dünya Kupası aralık ayında ve gelecek sene de birebir durumda olacaktım. 6 yıl Hırvatistan’ın hocası oldum. Mükemmel bir tecrübeydi lakin ben kulüp teknik yöneticiliği yapmak istiyorum. Oyuncularla günlük olarak ilgilenmek istiyorum.”

“EDUARDO SAKATLANMASA, EURO 2008’İ KAZANIRDIM”
EURO 2008’de Türkiye’ye elenen Hırvatistan’ın teknik yöneticisi olan Bilic şunları dedi; “2006 Dünya Kupası’nda küme etabını geçemedik ve Hırvatistan bana teklif yaptı. Bu bir şoktu, zira ben yalnızca 37 yaşımdaydım. Bir antrenörün o yaşta teknik yöneticilik fırsatı bulması koaly değildi. Lakin, ben bu işi sevdim ve en iyi formda yapmaya çalıştım. Luka Modric, Ivan Rakitic ve Niko Kranjcar ile birlikte kusursuz bir grubum vardı. Şayet Eduardo, Arsenal formasıyla Birmingham’a karşı oynadığı maçta sakatlanmasaydı EURO 2008’i kazanırdım.”

“WENGER ‘BEŞİKTAŞ’TAN ETKİLENDİM’ DEDİ”
“Beşiktaş ile Arsenal’e karşı oynadığımız maçları hatırlıyorum. Maçlardan sonra Arsene Wenger yanıma gelip Beşiktaş’ın çok iyi oynadığından ve etkilendiğinden bahsetti. Özgüvenimi artıran büyük olaylardan biriydi.”

“WEMBLEY’DEKİ MAÇ ÇOK ÖZELDİ”
“Birçok futbolsever, Hırvatistan ile İngiltere’ye karşı Wembley’de kazandığımız maçı çabucak hatırlar. Bu maç Hırvatistan için yalnızca itibar maçıydı, kıymetli değildi. Zira, esasen kümeden başkan çıkmayı garantilemiştik. Fakat, tarihimizdeki en büyük galibiyetlerden birini aldık. İngiltere kazanmak için her şeyi yaptı lakin paramparça ettik. Bu galibiyet, teknik yönetici olarak ünümü artırdı.”

“TÜRKİYE’DE OLUR LAKİN İNGİLTERE’DE İLKTİ”
“West Ham’da geçirdiğim her andan büyük keyif aldım Upton Park’taki son maç olağanüstüydü. Hem maç sırasında hem maç sonrasında çok duygusaldım. Çılgın bir gündü ve Hollywood sineması üzereydi. Canary Wharf’taki otelimizden Upton Park’a gittik. Otobüs hareket edemedi zira her yerde insan vardı. West Ham taraftarları, Manchester United ekip otobüsünün camlarını kırdılar. Bu türlü şeyler Türkiye’de sık olur ancak İngiltere’de bu türlü bir şeyi hiç görmemiştim.”

“PAYET’İ BEŞİKTAŞ’A ALMAK İSTEMİŞTİM”
“Dimitri Payet, West Ham’daki her gününden zevk aldı. Payet’yi Beşiktaş’a da transfer etmek için çok uğraşmıştık fakat olmamıştı. Sonra West Ham’a gidince Payet’yi alabildik. David Sullivan, tanıdığı menajerlerden birinin Payet’yi temsil ettiğini söyledi. Bana isteyip istemediğimi sordu. Latife zannettim. ‘Hemen almalıyız’ dedim. 3 gün içinde bu transferi bitirdik. Olumlu manada şok olmuştum.”

“HİÇ BEKLEMİYORDUM, ÜZÜLDÜM”
“West Brom’da görevdem alınacağımı hiç beklemiyordum. Oyuncularla çalışmaktan zevk alıyordum. Kulüpteki kimi beşerlerle birebir fikirde değildim. Misyondan alınma kararımdan mutsuz olmuştum zira adım adım gelişiyiorduk. Hoşuma gitmedi, hayal kırıklığına uğradım lakin bu işin içinde bunlar da var, hayat bu türlü.”

“EN İYİ BILIC ŞİMDİ GELMEDİ”
“En iyi Slaven Bilic’in şimdi gelmediğine inanıyorum. Tutkum, gücüm ve deneyimim var. Kendimi iyi hissediyorum. Hazır hissediyorum. Tekrar çalışmak için sabırsızlanıyorum. Boş vakitlerimden keyif aldım fakat dürüst olmak gerekirse biraz da mecburiydi. Kendimi sıfırladım ve ailemle vakit geçirdim. Artık mesleğimin bir sonraki adımı için sabırsızlanıyorum.”