Sendikanın hazırladığı raporda, pandeminin artan yükü sıhhat çalışanlarının omuzlarındayken, şiddetin nisan ayında da devam ettiği belirtildi. Nisan ayı boyunca 22 saldırganın karıştığı 15 şiddet olayında, 27 sıhhat çalışanının şiddete uğradığı kaydedildi. Raporda, “Mart ayında ise 22 saldırganın yer aldığı 16 şiddet olayında, 24 sıhhat çalışanı şiddete maruz kalmıştı. Nisan ayında yaşanan olaylarda mart ayına nazaran düşüş yaşansa da mağdur sıhhat çalışanı sayısının yüksek olduğu görülmektedir. Yapmış olduğumuz araştırmalarda, ‘sözlü yahut fiziki şiddete maruz kaldınız mı’ sorusunu yönelttiğimiz 4 sıhhat çalışanından 3’ü ‘evet’ yanıtını vermektedir. Meğer ortalığı kasıp kavuran Covid-19 virüsünün sıhhat çalışanlarına bulaşma oranı yüzde 25’i bulmuyor. Yani sıhhat çalışanlarının şiddet görme oranı, virüs bulaşma oranından çok daha yüksek. Zira sıhhat çalışanları, pandemiye karşı kendi tedbirlerini alabiliyor; fakat şiddete karşı bir tedbir almaları mümkün olmuyor” denildi.

‘ŞİDDET MAĞDURU 27 BİREYDEN 10’U KADIN’

Nisan ayında en trajik şiddet olayının Osmaniye’de yaşandığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

“Şiddet olayının kahramanı bir savcı ve randevusu olmadan muayene odasına girerek, sırasını beklemesini hatırlatan doktora hakaretler ediyor ve akabinde gözaltına aldırıyor. Hastanenin tek nöbetçi hekimi olan Kemal Gökhan Günel, sözü alındıktan sonra hür bırakılıyor; lakin hastalar saatlerce beklemek zorunda kalıyor. Millet ismine adalet düzeneğini işletmekle yükümlü bir savcı, hakkı, hukuku şahsî çıkarlarına kurban ederek sıhhat zincirini bir anda yok edebiliyor. Yargıçlar ve Savcılar Heyeti’nin bu savcı hakkında soruşturma başlattığı açıklandı; lakin misal her durumda olduğu üzere soruşturmanın sonucu kamuoyuyla paylaşılmadı.”

Nisan ayında şiddete maruz kalan 27 sıhhat çalışanından 10’unun bayan, 17’sinin erkek olduğu belirtilerek, “15 olayın 13’ü hastane ortamında yaşanmış, 1 olay ilçe sıhhat müdürlüğünde, 1 olay ise saha çalışmaları sırasında gerçekleşmiştir. Yaşanan olaylarda; 13 tabip, 4 hemşire, 7 güvenlik vazifelisi, 3 de öteki sıhhat çalışanı mağdur olmuştur. Yaşanan 15 hadisenin 12’si hem fiili hem kelamlı, 3’ü ise sadece kelamlı olarak vuku buldu. Olayları gerçekleştirenlere baktığımızda ise 5 olaya şahsen hastalar, 6 olaya hasta ve hasta yakınları, 3 olaya yöneticiler, 1 olaya ise magandalar sebep olmuştur. Uygulanan cezai müeyyideler ise yeniden ezber bozmamıştır. Yaşanan olaylarda 11 saldırgan gözaltına alınıp hür bırakılırken, 6 kişi hakkında hiçbir süreç yapılmamıştır. Bunun yanında 3 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken, 2 saldırgan ise çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanmıştır” denildi.

‘DURUM ÇOK VAHİM’

Nisan ayı raporunu pahalandıran Sağlık-Sen Genel Lideri Durmuş, “Pandeminin tüm yükü sıhhat işçilerinin omuzunda. Sıhhat çalışanları hem pandemiyle hem de şiddet virüsü ile çaba ediyor. Şiddet artık o denli can yakıcı hale geldi ki sıhhat sistemini tehdit ediyor. Bugün 4 sıhhat çalışanından 3’ü bir biçimde şiddet gördüğünü söylüyor; bu çok vahim bir durum. Şiddet mağduru bir sıhhat ordusundan bahsediyoruz. Bu insanların görevinin şifa dağıtmak olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle şiddete karşı çıkmak, kınamak, telaffuz üretmek artık yetmiyor. Şiddetin önüne geçmek için 84 milyonun dahil olduğu toplumsal bir gayret başlatılmalıdır. Bunun için de yetkililer şiddeti önleyecek bir hareket planını hızlı bir halde hayata geçirmelidir” dedi.