Pankreas kanseri tedavisi olmayan bir hastalıktır! YANLIŞ

DOĞRUSU: Hastalık 3 farklı evrede yakalanabiliyor. Bunlardan biri direkt ameliyat edilebilir evre. Yeni bilgilere nazaran bu hastalar ameliyat edildikten ve aktif kemoterapi aldıktan sonra yüzde 50 oranında 5 yıllık sağ kalım görebiliyoruz. İkinci evre, kanserin pankreas etrafındaki damarlara yayıldığı kümedir. Evvelden bu hastaların ameliyat talihi olmadığı düşünülürdü ve bu şahıslara kemoterapi dışında tedavi önerilmezdi. Son yıllarda geliştirilen ve cerrahiden evvel uygulanan çağdaş kemoterapi ve radyoterapi teknikleri sayesinde bu hastaların büyük bir kısmı günümüzde cerrahi yapılabilecek hale geliyorlar. Böylelikle bu hastaların yüzde 30-40’ında 5 yıllık sağ kalım sağlayabiliyoruz. Bu sayede cerrahi olarak çıkartılabilecek tümörlerde artık uygun hastalarda tam şifa bile gerçekleşebiliyor. Ameliyat sonrasında uygulanan kemoterapi ve radyoterapi üzere prosedürler hastalığın tekrarlama riskini azaltarak, tedaviden daha başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor.

İleri yaşlarda görülen bir kanser türüdür! YANLIŞ!

DOĞRUSU: Pankreas kanseri ekseriyetle 65 yaş sonrasında görülse de, daha genç yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Birtakım genlerde oluşan mutasyonlar ebeveynlerden çocuğa geçebiliyor. Kimi genetik mutasyonları taşıyan şahıslarda pankreas kanserinin görülme yaşı 30-40’lı yaşlara kadar düşebiliyor. Bunların yanı sıra genetik kronik pankreatit hastalığı olan bireylerde de bu hastalık tekrar genç yaşlarda gelişebiliyor.

Kesinlikle şiddetli ağrıya neden olur! YANLIŞ

DOĞRUSU: Pankreas kanserinin şiddetli ağrıya neden olduğu düşünülüyor. Meğer her 2 hastadan birinde hastalık ağrı şikayetine yol açmıyor. Ağrı çoğunlukla tümörün etrafındaki hudutlara baskı yaparak zedelediği durumlarda gelişiyor.

Çok süratli ilerleyen bir hastalık! YANLIŞ

DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın bilakis, pankreas kanseri uzun müddet hiçbir belirti oluşturmadan ilerleyebilen sinsi bir hastalık. Hasebiyle her 2 hastadan birinde, kanser hücreleri öbür bir organa sıçradığında, ekseriyetle diğer bir hastalığa yönelik yapılan tetkiklerde tesadüfen tespit ediliyor. Pankreas kanseri safra yollarına baskı yapıp sarılığa yahut sonlara basıp ağrıya yol açmazsa hastalar önemli bir yakınmaları olmadığı için uzun mühlet tümörün varlığından habersiz yaşıyorlar. Hastalık sıklıkla metastaz yaptığında, yani ileri evrede oluşturduğu yakınmalar nedeniyle yapılan tetkikler sonucunda tespit edildiği için çok süratli ilerlediği düşünülüyor.

Şifalı bitkiler pankreas kanserinde yarar sağlar! YANLIŞ

DOĞRUSU: Civanperçemi, zerdeçal, buğday şırası, çörek otu, acı kayısı ve daha niceleri… Şifalı bitkilerin pankreas kanserinin tedavisinde tesirli olduğuna dair yaygın bir niyet olduğu için hastalar tahlili bu bitkilerde arayabiliyorlar. Halbuki sanılanın bilakis bu bitkilerin tedaviye hiçbir katkıları yok. Şifalı olarak nitelendirilen bitkilerin kimileri hastaların bağışıklık sisteminin güçlenmesine yarar sağlayabilir. Fakat bunlara güvenerek gereken tedavileri almayan hastalarda temel tedavinin gecikmesi nedeniyle tümör ilerleyerek diğer organlara sıçrayabiliyor.

Pankreas kanseri her vakit sarılık yapar! YANLIŞ

DOĞRUSU: Pankreas; baş, gövde ve kuyruk olmak üzere 3 kısımdan oluşuyor. Pankreas kanserinin belirtileri, tümörün pankreas bezindeki yerleşim yerine nazaran değişiklik gösteriyor. Tümör pankreasın baş kısmında gelişirse, büyüdüğünde safra yollarını kapatarak sarılığa neden olabiliyor. Fakat pankreasın gövdesinde ve kuyruğunda oluşan tümörler büyük boyutlara ulaşsalar bile, safra yollarıyla hiçbir irtibatları olmadığı için sarılık yapmazlar. Bu hastalar daha çok ağrı yakınmasıyla doktora başvuruyorlar.”

Pankreas kanseri her vakit diyabete yol açar! YANLIŞ

DOĞRUSU: Ani gelişen bir diyabet, pankreas kanserinin değerli bir belirtisi olabiliyor. Münasebetiyle bu durumda vakit kaybetmeden kesinlikle pankreas kanserine yönelik tetkik yapılması gerekiyor. Lakin sanılanın bilakis pankreas kanseri her vakit diyabete yol açmıyor. Diyabet, pankreas kanserine bağlı olduğunda pankreasın insülini gereğince salgılayamaması sonucu ortaya çıkıyor. Pankreasın tümünün ameliyatla çıkarılmasına gerek olmayan durumlarda, vakitle pankreas gücünü yine kazanabiliyor. Hasebiyle birtakım hastalar diyabetik olmaktan çıkıyorlar. Tüm pankreasın alınması gereken durumlarda ise insülin salgılanamadığı için diyabet gelişiyor. Fakat bu durum az görülüyor.

Küba aşısı pankreas kanserini tedavi ediyor! YANLIŞ

DOĞRUSU: Toplumda bu mevzuda yanlış bir bilgi var. Küba aşısının kanseri, münasebetiyle pankreas kanserini de tedavi edebildiği düşünülüyor. Meğer pankreas kanserinde rastgele bir tedavi edici tesiri yok. Şayet olsaydı, bu tedavi bütün dünyaya servis edilir ve her yerde uygulanırdı.