Koronavirüs önlemleri kapsamında 23 Mart’ta uzaktan eğitime başlayan üniversitelerde, 2020 – 2021 akademik yılı güz devri de tıpkı formda geçiyor. Üniversite öğrencilerinin bir kısmı online eğitimlerin verimsiz olduğunu belirterek, üniversitelerin gerekli tedbirleri alarak yüz yüze eğitime başlamasını istiyorlar.

Evvelki gün ilkokul 2, 3 ve 4. sınıflar ile 8. ve 12. sınıfların da yüz yüze eğitime başlamasıyla üniversiteliler de kendileri için umutlandılar.

Yükseöğretim Kurulu’nun (YÖK), Türk Standartları Enstitüsü iş birliğiyle hazırladığı Global Salgın Bağlamında Yükseköğretim Kurumlarında Sağlıklı ve Pak Ortamların Geliştirilmesi Kılavuzu’nu yayınlaması, öğrenciler tarafından YÖK’ün üniversiteleri açmaya hazırlık yapması olarak yorumlandı.

Kılavuzda, Kovid-19 özelinde üniversitelerde salgının yayılmasının önlenmesi maksadıyla, akademik-idari işçi ile öğrencileri muhafazaya yönelik önlemler, hijyen, paklık uygulamaları ve enfeksiyon denetim tedbirlerine yer verildi.

‘En azından hibrit olsun’

Öğrenciler, bir taraftan umutlanırken fırsat buldukça toplumsal medyadan, üniversitelerde yüz yüze eğitimin başlaması, en azından yarısı yüz yüze yarısı online sürdürülecek halde hibrit eğitimin verilmesi tarafında bildiriler gönderiyorlar. Biz de bu bahiste üniversite öğrencilerden görüş aldık:

‘Her yer açık’

Hacer Gürkan (Bezmialem Üniversitesi): Şu anda her yer açık. Okullarda kademeli eğitimler başladı. Lakin üniversite öğrencileri, hâlâ uzaktan eğitim alıyor. Bunun verimli olmadığını düşünüyorum. Üniversiteler açılmalı, en azından isteğe bağlı olarak gidilmeli. Birinci ve Acil Yardım kısmındayım. Yüz yüze eğitimin kural olduğu bir kısım. Pratik derslerin de olacağı söylendi fakat ne vakit başlayacak bilmiyorum.

‘İmkânlar kısıtlı’

Rabia Ekim (Sağlık Bilimleri Üniversitesi): Uzaktan eğitimin yüz yüze verilen eğitim düzeyinde olmadığını gördük. Bu süreci üniversiteler ve hocalar en iyi formda yönetseler bile kısıtlı imkânlar öğrencileri sıkıntı durumda bırakıyor. En büyük düşünceyi da internet kontağına sahip olmayan öğrenciler çekmekte. Bir an evvel üniversitelerin önlemler alınarak açılmasını istiyoruz.

‘Sistem çöküyor’

Furkan Arıkan (Abant İzzet Baysal Üniversitesi): Derse girdiğimizde ya hocadan ya da bizden kaynaklı meseleler yaşıyoruz. Sistem daima çöküyor. Türkiye’de her öğrenci eşit kurallarda değil. Kimilerinin konutunda interneti kimilerinin kendisine ilişkin odası yok. Ayrıyeten online imtihanlarda kopya çekilebiliyor. Evet virüs var ancak şu an her şey özgür. Tatile gidebiliyorum ancak üniversiteme gidemiyorum. Bu yüzden hibrit eğitim istiyorum. İsteyen yüz yüze istemeyen meskenden eğitim alsın. Böylece iki tarafta da yoğunluk azalır.

‘İple çekiyorum’

Göktuğ Mert Çiftci (Abant İzzet Baysal Üniversitesi): Birçok fakültede dersler online yapılıyor lakin Tıp Fakültesi’nde devir 4 öğrencileri olarak teorik dersleri online almaktayız, pratik derslerine ise 16 Kasım’da başlayacağız. Fakültemizin sıhhatimizi gözeterek verdiği bu kararı yerinde buluyorum. Öte yandan online eğitimde vakit zaman teknik aksaklıklar yaşanabilmekte. Teorik dersleri tamamladıktan sonra hastalarla şahsen ilgileneceğimiz yüz yüze eğitime geçmeyi iple çekiyorum.

İstemeyenler de var

Öğrenciler, yüz yüze eğitim isteğine yönelik toplumsal medyada da sıkça kampanyalar düzenliyorlar. Birtakım öğrenciler ise salgın varken üniversitelerin açılmasını isteyenlere reaksiyon gösteriyor. Görüşler şöyle:

Konutuna virüs girmemiş, onun tehlikesini yaşamamış ve etrafında hiç virüslü birinin yaşadıklarına şahit olmamış biri için ne kadar kolay üniversiteler açılsın demek.

Tedbirler alınarak üniversiteler açılsın. Beşerler tatile gitmeyebilirler fakat öğrencilerin üniversiteye gitmemesi büyük kayıp.

Önlemlerle üniversitelere dönmek istiyoruz. Her yer açıkken biz bozuk altyapıyla, olmayan internetle ders almaya çalışıyoruz.

Üniversiteler açılmasın demiyoruz lakin gencecik çocuklar kalabalık yurtlarda nasıl hastalanmadan kalacak?

Hibrit eğitim istemiyorum. Haftada iki üç saatlik ders için milyonlarca öğrencinin kent değiştirmesi bana mantıklı gelmiyor. Ya tam olsun ya hiç olmasın.

Yüz yüze eğitimin başlamasını isteyen 3 öğrenci, İstanbul Üniversitesi’nin önünde ‘Hibrit eğitim hakkımız’ yazılı bir poster açarak kitap okudu. Uzaktan eğitim sisteminin verimsiz olduğunu belirten Mütercim Tercümanlık öğrencisi Kardelen Dikme, “Bu protesto toplumsal aralı ve salgın kuralları içinde gerçekleşti. Burada, üniversite öğrencilerinin kendilerini, etraflarını koruyabilen şuurlu bireyler olduğunu göstermek istedik” dedi.