Dünyada kanser istatistikleri konusunda tertipli kayıt yapılan ülkelerde elde edilen bilgilere nazaran, lenfomanın yaklaşık iki kat artış gösterdiği görülüyor. Her gün binden fazla kişiye lenfoma hastalığı tanısı konuluyor ve bunlardan her sene  yaklaşık 25 bin kişinin ömrünü yitirdiği iddia ediliyor. Buna karşılık lenfomanın tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun, yeni ve akıllı ilaçlar ile kemik iliği naklindeki gelişmeler sayesinde bilhassa erken evre hastaların % 90-95’inde tedavi başarısı sağlandığının unutulmaması gerekiyor.

Erken teşhis ile tedavide yüksek muvaffakiyet mümkün

Lenfoma çabucak her yaşta görülebilen lenf sisteminin berbat huylu bir hastalığıdır. Günümüzde erken teşhis ve faal tedavi ile çok yüksek başarısı elde etmek mümkün iken; geç tanımlanmış ileri evre hadiselerin tedavisi  hem tabipler için zorlayıcı olmakla hem de hastalar için tedavi muvaffakiyet oranı düşürmekte ve hatta ömürlerini tehdit etmektedir. En eğitimli toplumlarda dahi bireylerin lenf bezeleri ve işlevleri hakkında temel bilgilerden mahrum oldukları ve lenf hastalıkları hakkında bilgilerinin erken farkındalık seviyesinde olmadığı birçok  toplumsal araştırmada gösterilmiş durumdadır.

60’dan fazla alt tipi bulunuyor

Lenfoma  tanısı temel olarak hastalıklı dokunun çıkartılması ve patolojik olarak incelenmesi ile konulur. Hodgkin ve Hodgkin-dışı lenfoma olarak iki kümeye ayrılan lenfomaların, 60’dan fazla alt tipi bulunur ve her alt tipin klinik seyri ve davranışı ve bilhassa tedavisi farklı halde gerçekleştirilir. Bir kısmı çok süratli ve erken vücudu sararken, başka bir kısmı da yıllarca süren sessiz ve yavaş bir seyir sergilerler. Yavaş seyir gösteren lenfomalar vakit içinde süratli ve saldırgan bir klinik seyir gösterebilir. Lenfomaya neyin sebep olduğunun bilinmemektedir. Ayrıyeten; yaş, cinsiyet ve  etnik kökenin yanı sıra sigara, kimi kimyasallar, radyasyon, immün yetersizlik, otoimmün hastalıklar ve kimi enfeksiyonların lenfoma riskini artırdığı bilinmektedir.

Lenf bezelerinde büyümeyle kendini gösteren lenfomanın öbür belirtileri şunlardır;

-Halsizlik ve çabuk yorulma 

-Nefes darlığı 

-Boyunda, koltuk altında yahut kasıkta büyüyen lenf bezeleri 

-38°C’yi aşan ateş 

-Kilo kaybı (son altı ayda yüzde 10’dan fazla) 

-Gece terlemesi 

Bireye özel tedavi planlanır

Hastalık lenf bezelerinin yanı sıra; dalak üzere lenfoid dokularda ortaya çıkabilir yahut mide, barsak, beyin ve akciğer üzere öteki tüm organlardaki lenf dokusundan kaynaklanabilir. Hastalıklı lenf bezelerinde çoklukla ağrı olmaz iken, vakit içinde büyüme ve çoğalma görülebilir. Maksada yönelik akıllı ilaçlar, özgün kemoterapötikler, ileri radyoterapiteknikleri ve kök hücre naklinin hastaya özel planlanan çeşitli kombinasyonlarının  kullanımı sayesinde lenfomalar  yüksek tedavi başarısı ve  düşük yan tesir profiliyle kolaylıkla yönetilebilmekte, bu sayede  lenfomaların birçok alt tiplerinde tam güzelleşme  sağlanmaktadır.

Lenfomadan korunmak için…

-Enerji gereksinimlerinizi yanlışsız karşılayın. Bol su için ve zerzevat, meyve, tahıl, et ve  süt üzere temel besinleri her gün kâfi ve istikrarlı ölçüde alın. Doymuş yağlar, rafine şekerler ve ek tuz alımını sınırlayın.

– “Şeker kansere neden olur” sözü tam bir kent efsanesidir. Temel beslenmenin bir modülü olan tahıllar başta olmak üzere bedenin güç ihtiyacı ve bilhassa beyin hücreleri için hayati değer taşıyan karbonhidratların başka temel besin öğeleri ile birlikte istikrarlı tüketilmemesi değerlidir. 

– Sigara, alkol üzere ziyanlı alışkanlıklardan uzaklaşarak tertipli antrenman yapmak ve sağlıklı besinler tüketmek tüm kanserlerde olduğu üzere korunmada temel ehemmiyetini  korumaktadır.

Lenfoma hastalarının COVID 19 sürecinde dikkat etmesi gerekenler

– Lenfoma ateş, halsizlik üzere belirtilerle COVID-19 enfeksiyonu belirtileriyle benzerlik gösterdiğinden; bu şikayetleriniz varsa kesinlikle bir uzmana başvurun.

– Hematolojik kanser geçiren hastalar enfeksiyonları daha ağır geçirir. Bu nedenle hekiminize sorarak  COVID aşılarınızı ve ek olarak  mümkün olan en kısa müddette yıllık grip aşınızı yaptırın. 

– Sağlıklı ve istikrarlı beslenin, bağışıklığınızı güçlendirmeye yardımcı olmak için bol sıvı tüketin.

– Enfeksiyonları önlemek için iyi hijyen kurallarını sıkıca uygulayın, yiyecekleri yeterlice yıkayıp pişirdiğinizden emin olun.

– İnançlı alanlarda fizikî olarak etkin olun, tertipli ve kâfi  uyuyun, gerilimden kaçının.

– Süpermarket, AVM üzere  kalabalık ve kapalı yerlere  yapılan ziyaretleri azaltın ve süreyi mümkün olduğu kadar kısaltın.

– Kalabalıklarla temas esnasında enfeksiyondan kaçınmak için yüz maskesi kullanın.

– Rastgele bir halde halsizlik, yorgunluk, ateş, öksürük durumunda yalnızca COVID merkezlerinin yanı sıra tedavi olduğunuz kanser merkezi ve hekiminizi bilgilendirin.