Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde bilhassa hastanelerde ateş ve nabız ölçer aygıtlarına olan ağır talep nedeniyle İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Teknopark’ta yeni bir aygıtın üretilmesini istedi.

İnönü Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Uyum Ünitesince Malatya Teknopark’ta üniversite-sanayi iş birliğiyle çalışma başlatıldı.

Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Kısmından Dr. Öğr. Üyesi Teoman Karadağ öncülüğünde Malatya Teknopark’ta faaliyet gösteren Mekatron Ar-Ge firması tarafından yaklaşık 9 aylık çalışma sonucu şarj edilebilir bir aygıt geliştirildi.

Yüksek hassasiyete sahip sensörlerle donatılan ve cep telefonunu andıran ergonomik dizaynlı aygıt, beden ve ortam sıcaklığı, kandaki oksijen düzeyi ile nabız pahaları üzere 4 farklı bedeli tıpkı anda ölçebiliyor, artan ölçüm kıymetlerine nazaran gerekli durumlarda renk ve ses ikazlarıyla kullanıcıyı bilgilendirebiliyor.

Birinci etapta geliştirilen 100 aygıt, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde kullanılmaya başlandı.

“HER ŞEYİYLE ÖZGÜN BİR TASARIMI VAR”

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, AA muhabirine, Kovid-19 sürecinde hastaların ateş, nabız ve kan oksijen seviyesinin ölçümünün temassız olarak tespitinin kıymet kazandığını söyledi.

Bu nedenle temassız ateş ölçer üzere aygıtların fiyatlarının bir anda yükseldiğini anlatan Kızılay, bu eserlerin ithal edildiği için salgın periyodunda fiyatının ikiye, üçe katladığını söz etti.

Kızılay, Kovid-19 sürecinde hastanelerinin gereksinimi olan ateş ve nabız ölçer üzere aygıtların Teknopark’ta üretilmesi için teşebbüste bulunduklarını ve kaynak aktardıklarını hatırlatarak şunları söyledi:

“Üniversite-sanayi iş birliği projesi kapsamında bu çalışmayı hayata geçirdik. Bildiğimiz kadarıyla ülkemizde dizayn edilen birinci ateş ve nabız ölçer aygıt. Eseri tümüyle proje kapsamında firmamız dizayn etti. Aygıtların en değerli özelliği yerli ve ulusal bir yazılıma sahip olması. Her şeyiyle özgün bir tasarımı var. Ayrıyeten kendi gereksinimimizi üniversite-sanayi iş birliğiyle geliştirmiş olduk. Bundan sonraki hedefimiz aygıtımızın seri üretimini gerçekleştirerek tek kullanımlık hale getirmek. Ateş ölçer uzaktan ölçüm yapıyor fakat nabız ölçerde temas zarurî. Maksadımız bir kaynak bularak bu aygıtları tek kullanımlık hale getirmek.”

“SENSÖRLER ŞU AN KULLANDIKLARIMIZDAN ÇOK DAHA HASSAS”

Prof. Dr. Kızılay, aygıtlardan 100’ünün teslim edilerek üniversite hastanesinde kullanılmaya başladığını aktararak “Cihazlardaki sensörlerin şu an kullandıklarımızdan çok daha hassas çok daha yüksek çözünürlükte olduğunu biliyoruz. Artık yalnızca kendi hastamız için değil ülkemizdeki hastanelere bunu endüstriyel üretimle sunmak bundan sonraki evremiz olacak. Ayrıyeten aygıtımız dijital hastaneye geçmek için de faydalı olacak. Aygıtın hafızasına kaydettiği sonuçlar, kablosuz olarak merkezi bilgisayara aktarılarak hastanın dijital evrakına anlık olarak kaydedilebilecek.” diye konuştu.

“SESLİ İKAZLA KULLANICIYI BİLGİLENDİRİYOR” 

Dr. Öğr. Üyesi Teoman Karadağ ise yaklaşık 9 aylık çalışma sonucu aygıtı geliştirdiklerini söyledi. Aygıtları piyasadaki muadillerinin eksikleri göz önünde bulundurarak geliştirdiklerini anlatan Karadağ, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Cihaz, donanım, tasarım ve yazılım olarak özgün bir çalışma oldu. Piyasadaki ateş ölçerler AAA ve AA piller kullanırken biz lityum iyon pil kullandık ve aygıt üzerinden şarj edebiliyoruz. Birebir vakitte renkli ekranıyla ateş ölçerken farklı renklerde sesli ikazla kullanıcıyı bilgilendiriyor. Beden ve ortam sıcaklığı, kandaki oksijen düzeyi ve nabız bedelleri artık tek bir aygıttan ölçülebilmektedir. Bildiğimiz kadarıyla piyasada satılan ateş ölçerler ithal ediliyor. Bu aygıt büsbütün yerli ve ulusal imkanlarla geliştirilmiştir.”

Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Ali Beytur da aygıtın en kıymetli özelliklerinden birinin şarj edilebilmesi olduğunu söyledi. Aygıtın hastanede kullanılmaya başlandığını anımsatan Beytur, ilerleyen günlerde eserin tüm dünyada kullanılabileceğini kaydetti.