Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada, sanıklar Şiyar Kılıç’ın annesi Gülüzar A. ile erkek arkadaşı olduğu belirtilen Hami ve kardeşi Yasin K. hazır bulundu, anneleri Emine K. tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla salona bağlandı.

Kimlik tespiti ve iddianame özetinin okunmasıyla başlayan duruşmaya, maktulün babası Samet Kılıç ile Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı, UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Uğraş Derneği ile sanık ve müştekilerin avukatları katıldı.

Kelam verilen sanık Hami K, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, anne Gülüzar A’nın çocuklarına her vakit berbat davrandığını sav etti.

Kendisinin maktule yalnızca bir seferinde tokat attığını, onun dışında şiddet uygulamadığını savunan Hami K, “Olaydan iki gün evvel şekerim çıktığı için hastaneye gittik. Orada Gülüzar’ın hekim hanımla konuştuğunu duydum. O gece annemin konutuna geldiğimde Şiyar’ın sapasağlam ayakta olduğunu gördüm.” dedi.

Hami K. ile tanıştıktan sonra İstanbul’dan 3 çocuğu ile taşındıklarını, birinci başta kendilerine iyi davranıldığını anlatan sanık Gülüzar A, “İlk sefer oğlum bana sarılıp öptüğünde sonlanarak onu yere fırlattı. Şiyar’ın başından ve ağzından kan aktı. Daha sonra ortaya girmek için gelen kardeşi Yasin’i de darbetti, annesini de iterek işine karışmamasını söyledi.” diye konuştu.

Sanık Gülüzar A, bir seferinde Hami K’nin Şiyar’ı döverken sopayı sırtında kırdığını, daha sonra demirle şiddet uygulamaya devam edecekken ortaya girdiği için kendisini darbettiğini ileri sürerek, “Bir gün ortaya girmek isteyen kızım Medine’yi de dövdü, saçını yoldu. Ben çocuklarımı alıp gideceğimi söylediğimde de kızlarımın boğazına bıçak dayayarak beni tehdit etti.” tabirini kullandı.

Hami K’nin daha evvel de yatağını pislettiği için Şiyar’a iki defa dışkısını zorla yedirdiğini, başını klozete soktuğunu ve cinsel istismarda bulunmaya çalıştığını öne süren Gülüzar A, şunları kaydetti:

“Yangından 2 gün evvel yeniden Şiyar’ı çivili sopayla dövdü, omzuna ve başına vurdu daha sonra başını yere vurdurdu. Hareketsiz kalınca ben de konutta bulunan makineyle hava verdim. Hami tekrar gelip yatakta yatan çocuğumu havaya kaldırarak baş üstü yere vurdu. Nefes almıyordu, kalp masajı yaptım lakin reaksiyon vermedi. Hastaneye götürelim diye yalvardım lakin kabul etmedi. Ben 2 gün meyyit çocuğumun yanında yattım. Dudakları, tırnakları ve karnı morarmıştı.”

Yangını Hami K’nin çıkarıp çıkarmadığını bilmediğini fakat çocuğunu hastaneye götürmek istediğinde “gerekirse yakarım” dediğini argüman eden Gülüzar A, yangın öncesinde sanığın tırpana koymak için gidip akaryakıt aldıklarını anlattı.

Sanık Yasin K. de Gülüzar A’nın değil ağabeyinin Şiyar’a makûs davrandığını, İstanbul’dan geldikleri gün çocuğun elinin yüzünün mosmor olduğunu belirterek, darplara şahit olduğunu ve ortaya girmeye çalıştığında kendisinin de ağabeyi tarafından dövüldüğünü ileri sürdü.

Yasin K, yangın akşamı odasında iken Hami K’nin birine “Bu çocuğa yangın süsü vermeliyiz” dediğini duyduğunu tez ederek, annesi sahura kaldırdığında ise dumanların çıktığını söylediklerini ve dışarı çıktıklarında Şiyar’ın bulunduğu meskeni alevlerin sardığını gördüğünü söyledi.

Sanık anne Emine K. ise oğlunun, altını pislettiği için Şiyar’ı dövdüğünü, müdahale ettiğinde ise kendisi kovulunca bir daha da meskenlerine gitmediklerini anlatarak, yevmiyeci olarak çalışmaya gittiği için yangın gününün sabahında işlendiği tez olunan darp olayına şahit olmadığını savundu.

Bu ortada kötüleşen sanık Gülüzar A, görevlilerce mahkeme salonundan çıkarıldı.

Mahkeme Lideri, sanıklara, kolluk kuvvetleri ve savcılık huzurunda verdikleri sözlerle mahkeme huzurundaki sözlerinin çeliştiği istikametindeki sorulara Hami, Yasin ve Emine K, baskı altında oldukları için bu istikamette konuştuklarını, mahkemede verdikleri beyanların geçerli olmasını istedi.

Müşteki baba Samet Kılıç, çocuğunun makus muamele gördüğüne dair evvelce bir bilgisinin olmadığını, yangından da dolaylı olarak haberi olduğunu aktararak, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.

SEGBİS ile dinlenen şahit hekim Ö.G, sanıklar Hami K. ile Gülüzar A’nın yangından evvelki gün hastaneye geldiği devir acilde nöbetçi olduğunu anlatarak, “Sanık Hami şeker hastalığından bahsederken birden ağlamaya başlayınca teselli etmeye çalıştım. Gülüzar ise ‘O yüzden ağlamıyor, 2 saat evvel 9 yaşındaki oğlumuzu kaybettik.’ dedi. 2 gün sonra da bana kahvaltıya gelen bir arkadaşıma yangın olayını anlatınca isimlerin benzerliğinden ötürü durumu çabucak başhekime aktardık. Daha sonra da emniyete tabir verdik.” diye konuştu.

Mahkeme heyeti, mevcut kanıt durumu ve sanıkların üzerlerine atılı hatanın mahiyetini göz önünde bulundurarak, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Öteki bir kentte bulunan Gülüzar A’nın kızı Medine K’nin kelam konusu kentte dinlenilmesi için yazı yazılmasına ve bir dahaki duruşma günü SEGBİS ile hazır edilmesine, şahit U.B’nin zorla getirilmesine karar veren mahkeme heyeti, sanıkların cep telefonları üzerinde dijital inceleme yapılıp yapılmadığının sorulması, yapılmadı ise bu tarafta gerekli yazışmanın yapılmasını kararlaştırdı.

Maktul Şiyar K’nin vefatı öncesi rastgele bir cinsel atağa maruz kalıp kalmadığının tespiti için tüm evrakların derlenerek İstanbul İsimli Tıp Kurumu’na müzekkere yazılmasına hükmeden mahkeme, duruşmayı 10 Haziran’a erteledi.

UCİM’den adliye önünde açıklama

Duruşma sonrası Sakarya Adliyesi önünde basın açıklaması yapan UCİM Sakarya Hukuk Koordinatörü Asuman Gözüaçık, davaya müdahil olma taleplerinin kabul edilmediğini fakat sürecin takipçisi olacaklarını söz etti.

Şiyar davasının kendilerini çok üzdüğünü ve akıl sıhhatini zorlayan bir mevzu olduğunu vurgulayan Gözüaçık, UCİM olarak “Çocuklar Vatandır” sloganıyla yola çıktıklarını, çocuklarını ve vatanlarını müdafaaya devam edeceklerini lisana getirdi.

Olay

Kocaali ilçesinde 28 Nisan’da Karşı Mahalle Gökçekız Sokağı’nda bulunan binadaki yangında Şiyar Kılıç’ın (9) cesedi itfaiye takımlarınca konuttan çıkarılmıştı.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Kocaali Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında bir televizyon kanalındaki tabirlerinden sonra Şiyar’ın annesi Gülüzar A. ile erkek arkadaşı olduğu belirtilen Hami K, kardeşi Yasin ve annesi Emine K. İstanbul ve Sakarya Emniyet Müdürlüğü takımlarının operasyonuyla yakalanmış, 4 kuşkulu tutuklanmıştı.

İddianameden

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, anne Gülüzar A. hakkında “olası kastla yangın kullanarak altsoy olan çocuğu öldürmek” kabahatinden müebbet, “yardım yahut bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme” hatasından 1 yıl ve “suç kanıtlarını yok etme, gizleme yahut değiştirme” kabahatinden 6 aydan 5 yıla kadar mahpus cezası isteniyor. Öbür sanıklar Yasin K. ve Emine K. hakkında ise “olası kastla yangın kullanarak çocuğu öldürmek” hatasından müebbet, “yardım yahut bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme” cürmünden 1’er yıl ve “suç kanıtlarını yok etme, gizleme yahut değiştirme” kabahatinden 6’şar aydan 5’er yıla kadar mahpus cezası talep ediliyor.

İddianamede, öbür kuşkulu Hami K. hakkında ise “canavarca hisle eziyet çektirerek, yangın kullanarak çocuğu taammüden öldürmek” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, “çocuğa eziyet etme” cürmünden 3 yıldan 8 yıla kadar, “beden yahut ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan çocuğa karşı silahla taammüden yaralama” cürmünden 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar, “beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan çocuğa karşı kolay yaralama” cürmünden 6 aydan 1 yıl 6 aya kadar, “çocuğa nitelikli cinsel istismara teşebbüs” hatasından 4 yıl 6 aydan 13 yıl 6 aya kadar mahpus cezası isteniyor.