İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Adnan Oktar organize cürüm örgütüne yönelik, ortalarında Oktar’ın da bulunduğu 14’ü örgüt yöneticisi, 236 sanık hakkında 11 Ocak’ta verdiği kararın münasebetini açıkladı. Mahkeme, Adnan Oktar’ın ortasında bulunduğu 14 örgüt yöneticisini farklı ayrı 9 bin 803 yıl 6 ay mahpus cezasına çarptırmıştı. Sanıklardan 3’ü tüm cürümlerden beraat ederken, öbürleri ise değişen oranlarda mahpus cezalarına çarptırılmıştı.

Gerekçeli kararda, “A9 televizyonundaki yayınlarda, stüdyoda yer alan bayan konukların birçoğunun dekolte kıyafetler giyen, son derece bakımlı ve alımlı olarak söz edilebilecek, kendilerine Adnan Oktar’ın söyleşi esnasında da daima iltifatlarda bulunduğu ve ‘kedi’, ‘tavşan’, ‘aşkım, bitanem, ruhum, bebeğim, canım, tatlım’ üzere yakıştırmalar ile hoşluklarına vurgu yaptığı, alışılagelmişin çok ötesinde bir ‘dini anlayışa’ yönelen bu uygulamanın, temel olarak İslam dinini tahrif etmeye yönelik bir hareket olduğu aşikardır” denildi.

Cinsel sömürü

Kararda, örgütün 90’lı yıllarda Oktar’ın talimatıyla, cinsel sömürü sistemi olan ‘turnike’yi uygulamaya koydukları, bu uygulamayla genç kızları ağına düşüren örgüt mensubu erkeklerin, kızları Oktar’ın tanım ettiği formda cinsel sömürü sistemine soktukları anlatıldı. Ayrıyeten, örgütün silahlanmaya başladığı, Oktar’ın örgütten kopmaları önlemek, dışarıdan sızmaların önüne geçmek ve hakimiyeti mutlak kılmak için örgüt içi istihbarat sistemi geliştirdiği belirtildi.

Kararda, “Örgüt üyesi şahıslara ailelerinden kalan yahut kalabilecek mirasların örgüt önderinin talimatıyla örgüt üyelerine takip ettirildiği, örgüte ilişkin gayrimenkullerin örgüt üyeleri ortasında çok sayıda bölüm süreçleri yapılmak suretiyle takibinin gizlenmeye çalışıldığı ve son olarak üçüncü şahıslara satılan gayrimenkullerden elde edilen gelirin örgüte infak olarak aktarıldığı tespit edilmiştir” denildi. Kararda, örgütün, yeni eleman temini için, örgüt mensupları tarafından bilhassa ortaokul ve liselerde örgütsel propaganda yaptığı belirtildi.

‘Kararlı duruşla gerçek yüzü ortaya konuldu’

Gerekçeli kararda, örgütün, soruşturma ve yargılama evresinde misyon yapan neredeyse tüm kamu görevlilerine karşı örgütsel teamül ve tavır içerisinde temelsiz ithamlarla korkutma-sindirme-baskılama emeliyle savcılıklara ve ilgili kurumların disiplin ünitelerine hata duyurularında bulunduklarının gözlemlendiği belirtildi. Kararda, “Kamu vazifelilerinin kararlı duruşu sayesinde yargılama sonunda örgütün gerçek yüzü tüm çıplaklığıyla ortaya konulmuştur” denildi.

321 bin TL yargılama masrafı

Gerekçeli kararda üç yıllık yargılamanın masrafının 321 bin 376 TL olduğu belirtildi. Dava kapsamında 18 bin 931 TL tebligat sarfiyatı, bin 190 TL uzman masrafı, 3 bin 500 TL posta masrafı, ve 297 bin 755 TL öteki masraflar olmak üzere 321 bin 376 TL harcandığı vurgulandı.