Diyarbakır Merkez Yenişehir ilçesindeki Şehitlik Mahallesi’nde oturan Dilara Turhan (22),, arkadaşının tavsiyesiyle kolundaki tüylerden kurtulmak için hoşluk merkezine gitti. Turhan, 1 ay evvel gittiği hoşluk merkezinde 3’üncü seans yapıldığı sırada sol kolunda yanma hissetti.

Kolundaki yanık belirtilerini hoşluk merkezindeki yetkililere bildirilen Turhan’a kullanması için krem tavsiye edildi. Sol kolunda siyah lekeler oluşan Turhan, yaklaşık bir aydır kullandığı kremlerden sonuç alamayınca tekrar hoşluk merkezine gitti. Siyah lekelerin geçmediğini ve dışarıya bu sebeple çıkamadığı şikayetinde bulunan Turhan’a, denize girdiği için bu türlü olduğu karşılığı verildi. Duruma reaksiyon gösteren Turhan, mağdur olduğunu belirterek, savcılığa hoşluk merkezi hakkında hata duyurusunda bulundu.

‘GÖRENLER SANKI KENDİME ZIYAN VERDİM Mİ DİYE DÜŞÜNDÜ’

Turhan, kolunda izler oluşunca hoşluk merkezinde görüştüğü şahıslarca tavsiye edilen kremi kullanmasıyla iz bırakmayacağını belirtildiğini söyledi. Kremi kullanmasına karşın kolundaki izlerin silinmediğini anlatan Turhan, “Kolumu gördüler, ‘Ay bu kızın koluna bak, ne olmuş acaba’ diye kendi ortalarında konuştular. Dışarıdan çok makûs görünüyordu. Dışarıda görenler sanki kendime ziyan verdim mi diye düşündüler. Çalıştığım iş yerinde arkadaşlarım ve müşteriler tarafından çok fazla reaksiyon gördüm. ‘Koluna ne olmuş, sen kendine ziyan mı veriyorsun’ üzere şeylerde bulundular bana. Ben bu süreçte çok zorlandım. Ruhsal olarak baskı altında kaldım. Ben kendilerine kolumda iz kalırsa şikayetçi olacağımı söyledim. Süreci yapan bayan, hiçbir halde iz kalmayacağını söyledi. Bütün kabahati bana yıkmaya çalıştı. Siz denize gittiniz bedeniniz yandığı için iz kaldığını söyledi ancak ben öteki kolum içinde lazere girdim, sağ kolumda olmadı fakat sol kolumda iz kaldı. O denli olmuş olsaydı sağ kolumda da iz kalmış olması gerekirdi. Benimle hiçbir halde ilgilenmediler. Beni geçiştirip gönderdiler. Haklarında şikayette bulundum” dedi.

‘BU SÜREÇLER EN TEMEL SORUNUMUZ’

Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Hamza Aktaş, hoşluk merkezlerinde uzmanların olmayışının böylesi meselelerin ortaya çıkmasına neden olduğuna dikkat çekti. Yetkisi ve uzman olmaya bireylerce yapılan lazer süreçlerinden Turhan’ın yaşadığı hadisenin oluşmasına neden olduğunu anlatan Aktaş, şunları söyledi:

“Bu mağduriyetleri gidermek, bu meseleleri çözebilmek meşakkatli bir iş. Son periyotlarda, yıllarda bizim en çok şikayet ettiğimiz bahislerden biriside budur. Bu işte yetkisi olmayan şahısların kendini uzman olarak tanıtıp bir uzman tarafından yapılması gereken süreçleri çok rahat bir halde yapması ve bunun sonucunda komplikasyonlar geliştiğinde meseleler yaşıyoruz. Bu hastada muhtemelen epilasyon için lazer uygulanmış. Lazer uygulamasından sonra da bir yanık tablosu gelişmiş. Uygulama dozu tahminen de yüksek verilmiş yahut hastanın daha evvel bir tepkiye hassasiyeti vardır. Yanık tepkisinden sonra lezyonlar iyileştikten sonra bir kahverengi bir leke de kalabilir, bu kalıcı bir hasar demektir aslında. Hastanın bu manada yaşayacağı ruhsal gerilim, ruhsal sıkıntılarda işin eforu olacak. Hoşluk merkezlerinde yapılan bu süreçler de en temel problemimiz. Bu sıkıntılar yaşandığında bu komplikasyonları yönetememektir. Yani biz bu işleri bir uzman yapsın derken şu kastediyoruz, uzman yaptığında doz ayarlamasını cilt tipine nazaran hangi dozda ne kadar vereceğini, hangi aralıkla, seansların uygulanacağını bilir ve buna nazaran karar verir. Velev ki bir hasta komplikasyon gelişti, gelişmeyeceği manasına gelmez, gelişebilir. Bir komplikasyon geliştiğinde bizim temel şeyimiz o komplikasyonu yönetebilmektir.”

‘BU İZLER ÖMÜR UZUNLUĞU İZ BIRAKABİLİR’

Turhan’ın yaşadığı sorunları bu cins hoşluk merkezilerin gideremeyeceğini söyleyen Aktaş, “Çünkü bu mevzuda yetkili, uzman değiller. Uzman değiller, vakıf değiller. Yalnızca yaptıkları şey, hastayı alıp çabucak müdahalelerini yapıp konutlarına göndermek. Tahminen de gelişebilecek bu cins problemlerle ilgili de külliyen alakasız, ilgisiz olmak. Bize çok lazer sonrası yanık hadiseleri geliyor. Kimilerini hakikat yönetip, tedavisini düzenleyip tahminen toparlayabiliyoruz. Hasta bu manada tahminen memnun oluyor, leke kalmadığı için. Fakat birtakım hastalarımızda bu yanıklar çok daha derin olabiliyor. Mesela bu hastamızda orta seviyede tepki var. Çok daha ağır hadiseler görüyoruz. Bildiğimiz sıcak su ile yanık üzere su toplamış kabarcıklar biçiminde yanıklar geliyor. Onlarla baş edebilmek çok daha sıkıntı. Onlar iyileştikten sonra birçok vakit iz bırakıyor. Ve bu izler ömür uzunluğu hastalarla birlikte kalıyor ve hastaların psikolojileri de önemli manada etkileniyor” dedi.