İstanbul Fatih’te 12 Haziran 2018 tarihinde Rojdi Tubuldi’nin cesedini çamaşır makinesine koyup etrafını alçı ile kapattıkları teziyle 3 sanığın ‘kasten öldürme’ hatasından yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanıklar katılmazken, avukatları hazır bulundu. Duruşmada temel hakkındaki mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, sanık Najla Meknı’nın üzerine atılı kabahati işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatını talep etti. Savcılık, ölen Rojdi Tubuldi’nin sanıklar Mohamed Aymen Mımounı ve Samı Ben Abdelghanı ile birlikte kaldığı meskene geldiğini, alkol ve uyuşturucu unsur aldığını, sabaha karşı hayatını kaybettiğini, cesedinin sanıklar tarafından konutta bulunan çamaşır makinesinin içine konularak makinenin bulunduğu yerin alçı ile kapatıldığını kaydetti.

SANIKLAR ÖLENE YARDIM ETMEDİKLERİ ANLATILDI

Mütalaada, belge kapsamına nazaran sanıkların uyuşturucu husus alan, bu nedenle rahatsızlanıp kusmaya başlayan ve baygınlık geçiren maktulü derhal hastaneye götürmek ve tıbbi müdahale yapılmasını sağlamak yerine olayı sakladıkları ve ölene yardım etmedikleri kaydedildi. Vefatın gizlendiğinin anlatıldığı mütalaada, pişmanlık duyan sanık Muhammed Aymen Mımounı’nın ihbarı üzerine olayın açığa çıktığı ve sanıklar hakkında ‘kasten öldürme’ hatasından dava açıldığı hatırlatıldı. Mütalaada, sanıkların maktulü hastaneye götürmek yerine olayı sakladıkları ve ‘yardım yahut bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme’ kabahatini işledikleri kaydedildi. Sanık Najla Meknı’nın ‘kasten öldürme’ kabahatinden beraatını talep eden savcılık, ‘yardım yahut bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme’ hatasının ön ödeme kapsamında kaldığını, sanık Samı Ben Abdelghani’nin ön ödemeyi yaptığını, öteki sanık Muhammed Aymen Mimouni’nin ise yapmadığını belirtti. Sanık Samı Ben Abdelhani’nin davasının düşürülmesini isteyen savcılık, sanık Muhammed Aymen Mimouni’nin 1 yıla kadar mahpus yahut isimli para cezası ile cezalandırılmasını talep etti.

Sanık Najla Meknı’nın avukatı Bekir Yılmaz son savunmasında, “Ölüm vaktinde müvekkilim olan sanık orada değildir. Operasyon sırasında da tesadüfen orada bulunmuştur. Mütalaaya uygun beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” tabirlerini kullandı.

“SANIK PİŞMANLIK DUYARAK İHBAR ETMİŞTİR”

Duruşmada beyanda bulunan sanık Mohamed Aymen Mımounı’nın avukatı Buket Özyurt ise, “Her ne kadar sanık hakkında cürmü bildirmemeden dava açılmış ise de sanık pişmanlık duyarak Türkiye’ye dönmüş ve ihbar etmiş. Sanığın verdiği bilgiler doğrultusunda olay aydınlanmıştır. Sanığın cürüm sürece kastı olmadığının dikkate alınarak beraat kararı verilmesini talep ediyorum” dedi.
Sanık Samı Ben Abdelghanı’nın avukatı Agit Dilek ise, “Öncelikle beraat kararı verilmesini, aksi taktirde ön ödeme dikkate alınarak düşme kararı verilmesini talep ediyoruz” biçiminde konuştu.

Mahkeme heyeti, sanık Najla Meknı’nın üzerine atılı ‘kasten öldürme’ hatasını işlemediğinin sabit olması gerekçesiyle beraatına karar verdi. Sanık Samı Ben Abdelghanı hakkında ‘kasten öldürme’ kabahatinden dava açılmışsa da aksiyonunun yardım yahut bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi kabahatine uyduğunu kıymetlendiren mahkeme, cürmün ön ödeme kapsamında kalması ve ön ödemenin ihtar müddetinde yapılması nedeniyle davanın düşürülmesine hükmetti. Mahkeme, sanık Mohammed Aymen Mımounı hakkında da ‘kasten öldürme’ hatasından dava açılmış ise de hatasının ön ödeme kapsamında kalması nedeniyle 80 TL isimli para cezasına çarptırılmasına ve kararın açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Mohamed Aymen Mımounı, Najla Meknı ve Samı Ben Abdelghanı ‘şüpheli’ olarak yer almıştı. İddianamede, toplanan kanıtlar doğrultusunda şüphelilerin fikir birliği içinde hareket edere maktul Rojdi Tubuldi’yi öldürdükleri, bu nedenle ‘kasten öldürme’ cürmünden müebbet mahpus cezasına çarptırılmaları talep edilmişti.