Eski istihbaratçılar Enver Altaylı ile Mehmet Barıner’in tutuklu yargılandıkları davanın karar duruşması, 8 Kasım’da yapıldı. Mahkeme, sanık Altaylı’ya, ‘siyasi ve askeri casusluk’ kabahatinden 13 yıl 4 ay, ‘silahlı terör örgütüne üyelik’ten 10 yıl mahpus cezası verdi. Sanık Barıner ise, ‘siyasi ve askeri casusluk’ kabahatinden 12 yıl 6 ay, ‘silahlı terör örgütüne üyelik’ cürmünden 8 yıl 9 ay mahpus cezasına çarptırıldı. Örgüte yardım etmekle suçlanan tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou ise hatasız bulunarak beraat etti.

KARARIN MÜNASEBETİ AÇIKLANDI

Mahkeme gerekçeli kararında, sanık Enver Altaylı’ya ilişkin dijital bilgilerde ele geçirilen ‘Gerçeğin peşinde Türkiye’de 15 Temmuz 2016’ isimli dokümanda, örgütün darbe teşebbüsü sırasında faaliyetlerine ait, açık kaynaklardan elde edilemeyecek saklı bilgiler bulunan algısal raporun oluşturulmasına katkı sunduğu aktarıldı. Kararda, ele geçirilen evraklarda Altaylı’nın, FETÖ’nün üst seviye yöneticileri ve ABD’li istihbaratçılara istihbarat verdiği, bu bilgiler kapsamında ABD menfaatlerini esirgeyici ve ülke yöneticilerini bu metotlarla siyasi olarak tutum gösterilmesi için, tehditte bulunulması gerektiğini beyan ettiği aktarıldı.

TSK YAPISI HAKKINDA BÂTIN BİLGİLER BİLGİSAYARINDA

Altaylı’nın TSK’nın yapısı hakkında kapalı bilgileri bilgisayarında bulundurması ve ele geçirilen bir dokümanda, ‘Kendi istihbarat kaynaklarım vasıtasıyla yakın takibimde olan Erdoğan’ın…’ tabiriyle siyasal casusluk gayesiyle istihbarat kaynakları olduğunu belirttiği bilgisi yer aldı. Sanığın evrakın devamında ülke siyasetinin periyot prestijiyle Rusya ve Şangay beşlisi olarak bilinen memleketler arası oluşumla yakınlaşmasının ABD menfaatleri istikametinden çok tehlikeli olacağı tarafında muhatabı olan kişiyi uyaran beyanları bulunduğu aktarıldı.

‘FETÖ ELEBAŞI GÜLEN’E YAZDIĞI MEKTUPTA ZIMNÎ BİLGİLERİ AKTARDI’

Gerekçeli kararda sanık Altaylı’nın, Ergenekon kumpas davaları kapsamında yargılanan ve cezaevinde hayatını yitiren Kaşif Kozinoğlu’nu örgüte gaye gösterdiği, Kozinoğlu’nun MİT içerisinde kıymetli bir misyona gelmesi halinde, “Eğer bu türlü bir şey olursa, Allah memleketi, devleti, Fethullah Hoca Efendiyi, cemaatin önde gelenlerini korusun. Bu bir felaket olur” tabirlerini kullandığı yer aldı.

Sanığın FETÖ elebaşı Gülen’e, ‘Muhterem Efendim’ başlığıyla yazdığı mektupta FETÖ şüphelisi generaller ile MİT vazifelilerinin takip edilmesiyle ilgili verdiği bilgilerin kapalı kalması gereken bilgileri elde ettiğine dair ispatlar olduğu aktarıldı.

‘FSB’YE İLİŞKİN RAPOR CEP TELEFONUNDA BULUNDU’

Sanığın cep telefonunda Rusya FSB Müdür Yardımcısı Ulusal Terör Aksisi Komite Lideri Sirotkin İgor Gennadyeviç tarafından hazırlanan rapor bulunduğu aktarılarak, “Rapor her ne kadar Rusya iç istihbarat teşkilatına (FSB) ilişkin olduğu anlaşılmış ise de, resmi istihbarat misyonu olmayan sanığın bu cins kapalı istihbaratı, evraklara ve bilgilere ulaştığını ve bulundurduğunu gösterdiği anlaşılmıştır” değerlendirmesi yapıldı.

‘FETÖ’CÜ ASKERLERDEN ‘MİLLİ ORDU’ DİYE BAHSETTİ’

Kararda, sanığın 15 Temmuz 2016 günü yaşanan darbe teşebbüsü sonucu 100 bine yakın ‘FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği’nden gözaltına alınan yahut tutuklanan örgüt üyelerinden ‘masum insanlar’ üzere bahsettiği, tasfiye edilen FETÖ/PDY terör örgütü darbeci askerlerden ‘milli ordu’ olarak bahsettiği belirtildi. Sanığın ele geçen mail içeriğinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurnazca ve sinsice yürütülen bir plan doğrultusunda batıdan koparılarak Rusya, İran ve Çin’in yer aldığı bir kümeye monte edilmeye çalışıldığından bahsederek, “Şahsen ben Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu felaketin önlenmesi için uğraşa kararlıyım ve elimden geleni yapmaya çalışıyorum” tabirlerini kullanarak, devlet sırrı içeren bilgileri, ülke idaresinin aleyhine siyasal gayeyle kullanılmak üzere elde ettiği, bunları vakit zaman muhataplarına üstü kapalı yahut açık formda verdiği belirtildi.

‘EKONOMİK KRİZİN ÇIKMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEMİŞ’

Kararda, 2017 tarihli araştırma tutanağı içeriğine nazaran; sanık Altaylı’nın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kullandığı argümanlara paralel halde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde yürüttüğü faaliyetlerini sürdürdüğü aktarıldı. Temmuz ve Ağustos 2017 aylarında ABD’de çeşitli temaslarda bulunduğu tespit edilen sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü önderi Fetullah Gülen ile direkt irtibatı bulunan Bilal Ekşili ile buluştuğu, bu görüşmede Türkiye’de muhalif güçlerin tamamının birlikte hareket ederek halkın sokaklara indirilmesinin değerli olduğunu söylediği aktarıldı. Halkın sokağa çıkması için ekonomik krizin çıkması gerektiğini, Almanların bu istikamette çalışmaya başladıklarını ve her türlü önlemi aldıklarını tabir ettiği aktarılan Altaylı’nın, bu bilgiyi Almanlardan aldığı istikametinde beyanları olduğu belirtildi. Kararda, tüm bu kanıtlar kapsamında sanığın ‘terör örgütü üyeliği’ ile ‘siyasi ve askeri casusluk’ kabahatinden cezalandırıldığı belirtildi.