Bir müddettir geçimsizlik yaşayan çift, tartışmaya başladı. Öfkeli koca, daima uyuşmazlık yaşadığı eşinin konuta girişini engellemek gayesiyle kapı kilidini değiştirdi. Konutun muhtaçlıkları için çarşıya giden bayan, konuta döndüğünde hayatının şokunu yaşadı. Vaka yerine çağrılan polis takımları, yaşanılanları tutanak altına aldı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, öfkeli koca hakkında ‘kötü muamele’ kabahatinden iddianeme hazırladı.

İddianame, Asliye Ceza Mahkelmesi’nce kabul edilince eşini meskene almayan koca sanık sandalyesine oturdu. Tarafları dinleyen Asliye Ceza Mahkemesi, kapı kilidini değiştiren koca hakkında açılan ‘kötü muamele’ cürmünden beraat kararı verdi. Kararı, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı temyiz etti. Dava belgesini inceleyen Yargıtay 18. Ceza Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.

Kararda şu tabirlere yer verildi: “Sanığın, resmi nikahlı eşi olan katılan ile ortalarındaki uyuşmazlık nedeniyle konutta olmadığı sırada kapı kilidini değiştirdiği ve katılanın konuta girmesini engellediği vakada, aksiyonunun Türk Ceza Kanunu’nun 232/1. unsurunda düzenlenen ‘kötü muamele’ kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında beraat kararı verilmesi kanuna alışılmamıştır.

Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki niyet yerinde görüldüğünden kararın bozulmasına, yargılamanın bozma öncesi evreden başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere belgenin esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.”.