AA muhabirinin, Milletlerarası Atom Gücü Ajansı, Milletlerarası Güç Ajansı, Dünya Nükleer Birliği ve Avrupa İstatistik Ofisi datalarından derlediği bilgilere nazaran, dünyada 33 ülkede faaliyet gösteren 443 nükleer reaktörün toplam konseyi gücü yaklaşık 400 bin megavat düzeyinde bulunuyor.

ABD, faaliyetteki yaklaşık 96 bin 553 megavat şurası güce sahip 94 nükleer reaktörüyle birinci sırada yer alırken, bu ülkeyi 61 bin 370 megavat kapasiteli 56 reaktörle Fransa takip ediyor.

Bu ülkeleri 47 bin 498 megavat kapasitesindeki 49 reaktörle Çin izlerken, 28 bin 578 megavatlık 38 reaktörle Rusya, 31 bin 679 megavatlık 33 nükleer reaktörle Japonya ve 23 bin 150 megavatlık 24 reaktörle Güney Kore en yüksek nükleer güç kapasitesine sahip ülkeler ortasında yer alıyor.

Dünyada artan elektrik gereksiniminin karşılanmasında ikincil en düşük karbonlu kaynak olarak nükleer güç, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin güç arz güvenliğinin garantisi açısından kıymetli rol oynuyor.

Fransa elektrik gereksiniminin yaklaşık yüzde 70’ini, Slovakya ve Ukrayna yüzde 54’ünü, Macaristan yüzde 49’unu, Belçika ise yüzde 47’sini nükleer güçten karşılıyor. 

Avrupa Birliği ülkelerinde 2019 sonu prestijiyle nükleer gücün elektrik üretimindeki hissesi yüzde 24,6 olarak hesaplanırken, ABD’nin toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 20’si nükleer güçten sağlanıyor.

Petrol zengini BAE birinci nükleer güç santralini 2020’de devreye aldı

Memleketler arası Güç Ajansı bilgilerine nazaran, geçen yıl dünyada yaklaşık 8 bin megavat nükleer güç kapasitesi devreye alınırken, Belarus ve petrol zengini ülkeler ortasında yer alan Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) birinci nükleer santraller geçen yıl faaliyete başladı.

Bu devirde, Çin ve Rusya’da da yeni nükleer santraller devreye alındı.

Dünya genelinde yaklaşık 53 bin megavatlık nükleer güç santralinin inşası devam ederken, toplam 69 bin megavatlık nükleer güç yatırım planı bulunuyor.

Çin, 5 yılda 20 bin megavatın üzerinde nükleer güç kapasitesi oluşturma amacıyla kapasite artışında birinci sırada yer alıyor.

Öte yandan, nükleer gücün elektrik üretimindeki yüzde 10’luk hissesinin 2030’da yüzde 15’e ulaşacağı öngörülüyor.

İklim değişikliğiyle çaba kapsamında pak güç kaynağı olarak görülen nükleer gücün dünyadaki toplam konseyi gücünün ise 2030’da 500 bin megavatı aşması bekleniyor.

Türkiye’nin nükleer teşebbüsleri

Türkiye’nin dünyadaki en değerli elektrik üretim kaynaklarından biri haline gelen nükleer güç santralleriyle ilgili çalışmaları 60 yıl öncesine kadar uzanıyor.

Ülkenin nükleer güç alanında bir birinci olacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) hükümetler ortası mutabakatı 2010 yılında imzalandı.

Türkiye’nin en büyük yatırımları ortasındaki Akkuyu NGS’de her biri 1200 megavat kapasiteli birinci reaktörün temeli Nisan 2018’de, ikinci reaktörün temeli ise Nisan 2020’de atıldı.

Geçen yıl kasımda inşaat lisansı verilen 1200 megavatlık üçüncü reaktörün temeli ise bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Lideri Vladimir Putin’in görüntü konferans usulüyle katılacağı merasimle atılıyor.

Başvurusu mayısta yapılan dördüncü reaktörün inşaat lisansının ise bu yıl içinde alınması bekleniyor.

Santralin birinci ünitesinin 2023’te devreye alınması hedeflenirken, kalan 3 ünitenin de birer yıl ortayla 2026 sonuna kadar faaliyete geçmesi planlanıyor.

Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, Türkiye’nin elektrik talebinin yüzde 10’unu karşılaması öngörülüyor.