Borcu tahsil etmeye çalışan hukuk ofisi, 520 TL’lik borcu ödemediği takdirde T. Ateş’e icra tehdidinde bulundu. Ateş, “O acı günlerin bu türlü karşıma çıkması çok üzücü” dedi. İstanbul Üsküdar’da yaşayan T. Ateş, 1999 yılında Marmara’daki büyük sarsıntıda Yalova Çınarcık Taşliman’da yazlıkta tatil yapan annesi ve kız kardeşini kaybetti.

Zelzele sırasında üniversite imtihanlarına hazırlanmak için İstanbul’da olan T. Ateş’in annesi ile kız kardeşinin bulunduğu üç blok da yerle bir oldu.

Telefonla yıkıldı

Zelzelenin üzerinden yıllar geçti. Yaşadığı büyük acıyı unutmayan T. Ateş, geçtiğimiz ay bir hukuk ofisinden gelen telefonla bir kere daha yıkıldı. Hukuk ofisi yetkilileri T. Ateş’e, annesine ilişkin sabit telefon sınırının borç bakiyesinin olduğunu bildirdi. Ateş ise sarsıntıdan sonra binanın elektrik, su ve telefon faturaları için kaymakamlığa başvurduklarını söyledi ve hepsinin kapatıldığını anlattı. Lakin hukuk ofisi borcu ödemediği takdirde icra süreci yapılacağını söyledi.

520 TL’ye indirildi

Yıllar sonra aksettirilen borca reaksiyon gösteren Ateş, “Evin yıkıldığını ve o periyot tüm yetkililerle görüştüğümüzü tüm borçlarımızı ödediğimizi söyledim. Lakin ‘Kayıtlarda hâlâ annenizin ismine telefon borcu gözüküyor. Bu vakte kadar birikerek bu meblağa gelmiş’ denilerek faiziyle birlikte bin 800 TL’lik bir borç çıkarıldı. Borcu indirimli haliyle 520 TL’ye kadar düşürdüler. Borcu ödemeyi kabul etmedim. Haciz yapılmaması için bir an evvel ödememi istediler” diye konuştu.

Telefon şirketi: Yanlışlık oldu

T. Ateş’in arkadaşı toplumsal medyadan mağduriyetle ilgili tweet attıktan sonra telekomünikasyon şirketi yetkililerinin T. Ateş’e ulaştığını ve inceleme başlatacaklarını söylediklerini aktardı. Şirket yetkililerinin aileye, sınırın kapatılması için 2001 yılında dilekçe verildiğini, borç konusunda bir yanlışlık olduğu kanaatine vardıklarını söylediği öğrenildi.