Trakya Üniversitesi (TÜ) Sıhhat Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Kısmı Dr. Öğretim Üyesi Gülnur Öztürk, TÜ Genç Yeryüzü Tabipleri Topluluğu’nca çevrim içi düzenlenen aktiflikte yaptığı konuşmada, nefes alıp verirken sempatik ve parasempatik sistemlerin harekete geçtiğini anlatarak nefes alırken kalp atış suratının arttığını, nefes verildiğinde de zayıflayıp yavaşladığını lisana getirdi.

Parasempatik sistemin vagus hududu üzerinde büyük bir tesir yaptığını aktaran Öztürk, bu hududun beden sisteminin en değerli gözlemcisi ve bedende olan biteni beyne ileten bir yapısı olduğunu söyledi.

Öztürk, nefesin uzun verildiğinde parasempatik sistemin aktive olduğunu ve bedene olumlu tesir yaptığını vurguladı.

Hakikat nefes almanın, kişinin hayatını iyi tarafta değiştirebileceğini vurgulayan Öztürk, şunları kaydetti:

“Yapılan çalışmalarda dakikada 6 nefes almanın hem sıhhat açısından hem ruhsal ve fizikî sıhhat açısından çok olumlu tesirleri olduğu ortaya konmuş durumda.

Nefes verirken daha yavaş olmak gerekiyor zira…

Nefes almaya nazaran nefes vermenin daha uzun sürmesi, teneffüsün ana odağını karından göğse gerçek kaydırmak çok değerli.

Burundan nefes alıp vermek en sağlıklısı

Bir de doğal teneffüse dikkat etmek lazım. Bizim nefes organımız burun. Burundan nefes alıp yeniden burundan vermek bilhassa kıymetli ve sağlıklı olanı.

Nefesi denetim etmek hudut sistemimizi de denetim etmek demek

Hele ki sinüzit sorunu varsa bunu aşmak için bol bol uzun nefesler vermesi gerekli. Hasebiyle nefesi denetim etmek hudut sistemimiz üzerinde bir denetim elde etmek demek.

Nefes denetimiyle beyin denetimi sağlanmış oluyor. Teneffüs ritmi değiştirildiğinde beyin ritmi değiştirilmiş oluyor.”