Kocaeli’nin Körfez ilçesinde, yüzde 57 zihinsel engelli D.S.’ye cinsel istismarda bulundukları tez edilen H.A. ve S.B.’nin yargılanmasına devam edildi. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘nitelikli cinsel istismar’ hatasından tutuksuz yargılanan sanıklardan H.A. sözünde, “S.B ile buluştuğumuz yerde, tanıdığım D.S.’yi gördüm. Körfez ilçesi İlimtepe’ye gittik. S.B. ve D.S., aracın art koltuğunda oturuyordu. Ben aracı kullandım. Yolda S.B. ve D.S., öpüşüyordu. Durduktan sonra araçtan inip, telefonla konuştum. Tekrar araca bindiğimde geri dönmem gerektiğini söyledim. Araca geri döndüğümde S.B.’nin üstü çıplaktı. D.S.’nin isteği olduğunu düşünüyorum. S.B. ile öpüşürken karşı koymadı. D.S. meskende dayısı tarafından tacize uğradığını, meskene gitmek istemediğini söyledi. Bunun üzerine üçümüz M.H.’nin konutuna gittik. Bekar olduğu için konutu boştu. Kızı bırakıp, ayrıldık. Mağdurla bağa girmedim. Temasım dahi olmadı. Cürmü kabul etmiyorum. Mağdurun engelli olduğunu bilmiyordum. Bu istikamette rastgele bir kuşkum de olmadı” dedi.

‘ÜÇÜNÜZDEN BİRİ BENİ ALACAK’

H.A. daha sonra genç kızın kendisini cep telefonuyla aradığını belirterek, “M.H.’nin telefonundan D., beni aradı. Bana, ‘Sen yaptın’ halinde suçlamalarda bulundu. Kendisine ‘Ben sarışın olan kişiyim seninle bir şey yapmadım’ dedim. O da bana, ‘Tamam sen yapmadın fakat üçünüzden biri beni alacak. Almazsanız hepinizi şikayet ederim’ dedi. Ben de kendisine, ‘İstediğin yere şikayet et’ deyip kapattım”diye konuştu.

‘PİS OLDUĞU İÇİN ALAKAYA GİRMEDİM’

Tutuksuz sanık S.B. ise şöyle tabir verdi:

“H.A.,’Bir kız var, İstanbul’a gitmek istiyor’ dedi. Bunun üzerine yürüyerek D.S. isimli kızın yanına gittim. İstanbul’a gitmek istediğini söyledi. Meskenine gitmediğini, dayısı tarafından tacize uğradığını söyledi. H.A.’nın beklediği araca bindik. Koltuktayken kız beni boynumdan öptü. Ben öpmedim. İlimtepe’ye gittik. Ben kız pis olduğu için münasebete girmedim. Kendisine temas etmedim. D. ile öpüştüğüm yanlışsız. Bağa girmedim. D., konuta gitmek istemiyordu. Sokakta kaldığı için H.A., M.H. isimli arkadaşının meskenine götürmeyi teklif etti. D.’yi bu meskene götürdük. Kız beni aradı, ‘Üçünüzden biri beni alacak. Yoksa şikayet edeceğim’ dedi. Neden üçümüzden biri almak zorundaymış bilmiyorum. Şikayetçi olabileceğini söyledim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Ben mağdurun engelli olduğunu bilmiyordum.”

ANNE VE BABA ŞİKAYETÇİ OLDU

D.S.’nin babası Z.S. ise, “Olanları kızımdan öğrendim. Sanıklardan şikayetçiyim. Kızım bir bakım merkezinde kalmaktadır” dedi. Anne M.S. de “Kızımın engelli olduğunu S.B. biliyordu. Amcasıyla tıpkı mahallede oturduk” diye konuştu. S.B. ise iddiayı kabul etmeyerek, genç kızı tanımadığını savundu.

D.S.’nin avukatının “Mağdure engellidir. İstekten bahsedilemez. Cinsel istismar yalnızca bekaret bozulmasıyla hudutlu değildir. Aleyhe beyanları kabul etmiyoruz” dediği duruşma, M.H. hakkındaki yakalama kararının devamına, telefon kayıtlarının incelenmesine ve genç kızın dinlenmesine karar verilerek ertelendi.