Seray Şahinler – Tiyatroseverler için geri sayım başladı! Fiziki ve çevrimiçi gösterimleriyle izleyiciyle buluşacak 25. İstanbul Tiyatro Şenliği, 22 Ekim’de başlıyor. Her şeyin değiştiği ve dönüştüğü bir vakitte “Bu vakitte tiyatro” sloganıyla yola çıkan şenlik yurtdışından 11, Türkiye’den ise 14 yerli üretimi seyirciyle buluşturacak. Yerli üretimlerin 11’inin prömiyerini ise birinci sefer şenlikte izleyeceğiz.

Şenliğin 25’inci edisyonu, yeni olağan arayışındaki dünyaya tiyatronun gözünden bakan üretimlerle hem tiyatro dünyasına hem tiyatroseverlere nefes aldırmayı hedefliyor. 25. İstanbul Tiyatro Şenliği, bu yıl fiziki üretimlerden çevrimiçi gösterimlere, “kulak tiyatrosu”ndan çocuk oyunlarına, beyazperde gösteriminden fiyatsız takip edilebilecek panel, söyleşi ve okuma tiyatrolarına uzanan programla bir ay boyunca “perde” diyecek.

‘Toz’ duman açılış

Şenliğin açılış oyunu “Toz”, Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kaleme aldığı 60’lardan bugüne uzanan Handan’ın öyküsü. Hira Tekindor’un yönettiği oyunun başrolünde ise Zerrin Tekindor var. Baş karakter Handan’ın ve onun hafızasından çıkıp gelen annesi Feri’nin hikayesini aktaran oyundaki bütün karakterleri Zerrin Tekindor’un eşsiz performansıyla izleyeceğiz. Oyun 22-23 Ekim’de Alan Kadıköy’de.

Çağdaş Medea

Hollanda tiyatrosuna taraf veren Internationaal Theater Amsterdam, The Guardian’ın “Kusursuz bir topluluktan dokunaklı bir sanat yapıtı” kelamlarıyla övdüğü ödüllü oyunu “Medea” ile şenliğe konuk oluyor. Simon Stone imzası taşıyan, Euripides’in kült yapıtı Medea, direktör tarafından gerçek bir olaydan yola çıkılarak yine yazılıyor ve şimdiki bir rejiyle sahneleniyor. 17-18 Kasım’da Şiddetli PSM’de.

Vakitsiz bir Oedipus

Seçkide izlenebilecek bir öteki oyun ise klasik yapıtlara getirdiği yorumlarla dikkat çeken İngiliz tiyatrosunun sevilen ismi Robert Icke’ye ilişkin. Icke, 21. yüzyıl Oedipus’u ile şenliğe konuk oluyor. Direktör Sofokles’in başyapıtını 21. yüzyıla uyarlıyor ve Oedipus’u hayatının en büyük sırrını keşfeden bir siyasetçiye dönüştürüyor. Oedipus rolünde 2016’da düzenlenen şenlikte “Merhametliler” ile hafızalarımıza kazınan Hans Kesting’i izleyeceğiz. Oyunun gösterimi 6 Kasım Cumartesi 14.00 ve 20.00 seanslarıyla Atlas 1948 Sineması perdesinde yapılacak.

Golden Mask çıkarması

Golden Mask Rus Sahne Sanatları Şenliği ile başlayan iş birliğinde bu yıl Rus klasiklerine selam çakan üç oyun var. Çehov’un kısa oyunu “Ayı”, ölmüş kocasının yasını tutan Bayan Popov ve kocasının borcunu tahsil etmeye gelmiş “ayı” olarak nitelendirilebilecek toprak sahibi Bay Smirnov ortasında alevlenen romantizmin tuhaf öyküsü. Boris Gkodunov’un tragedyası “Boris”te insanın iktidarla münasebetini çok yalın ve gerçekçi bir şiir lisanıyla aktarılıyor. Dmitry Krymov çağdaş yorumu merak uyandıranlar ortasında…  Maxim Gorki’nin yapıtından, Rusya’nın başarılı direktörlerinden Timofei Kulyabin’in ilgi cazip metniyle sahneye uyarlanan “Güneşin Çocukları” ise, Stanford Üniversitesi yerleşkesinde yaşayan Rus bilim insanları ile Steve Jobs ve Elon Musk’ın konuşma metinlerini iç içe geçiriyor. Oyunlar 22 Ekim – 20 Kasım’da  wpassostudio.com adresinden izlenebilecek

“Gabriel’in Düşü” bugün için

Sema Elcim’in yazdığı, Ahmet Sami Özbudak’ın yönettiği “Gabriel’in Düşü” yaptığı atıflarla bugünün seyircisini sorgulamaya davet ediyor. Oyun Ayvalık’tan Midilli’ye yol alan feribotta karşılaşan; biri Türk, oburu Yunan iki gencin tanışıklığı üzerinden Ortadoğu-Ege sınırına, birebir vakit diliminde ancak başka hayatlar süren karakterlerin Midilli’de geçirdikleri birkaç güne odaklanıyor. Altı insanın hayat serüveni üzerinden sorgulamalar yaptıracak oyun 9-10 Kasım’da Alan Kadıköy’de.

“Kendi üretimlerimize dönüyoruz”

Şenlik yöneticisi Leman Yılmaz, geçen yıl pandemi koşullarında şenliği gerçekleştirdiklerine ve yeni bir tecrübe kazandırdıklarına dikkat çekiyor ve ekliyor: “2020’de karma bir program hazırlamıştık; yerli üretimlere, bilhassa de çevrimiçi olarak daha fazla yer vermiştik. Bu yıl birebir karma program yapısını koruduk fakat istikrarları biraz değiştirdik. Yerli üretimlerin büyük kısmı fizikî yerlerde seyirciyle buluşacak. Yerli üretimler için müracaatları açtığımızda bu yıl birinci sefer tema vurgusu yaptık ve projeleri değerlendirirken ‘kadın’ ve ‘ekolojik sürdürebilirlik’ temalarını odağına alan oyunları seçtik. Yurt dışından iki fizikî üretim yeniden programımızda yer alıyor. Her iki oyunu da geçen yıl çalışmaya başlamıştık. Uzun bir ortadan sonra şenlik olarak kendi üretimlerimize da geri dönüyoruz. Metnini Ceren Ercan’ın yazdığı, direktörlüğünü Yelda Baskın’ın yaptığı, İstanbul Tiyatro Şenliği üretimi ‘Beni Sakın Yumruklardan’ oyunu bu yıl şenlikte prömiyerini yapacak ve dönemde seyirciyle buluşmaya devam edecek.