Bahar aylarında artan çiçek tozlarının (polenlerin) tesiriyle alerjik bünyesi olan şahıslarda burunda tıkanma ve sulanma, ciltte döküntü ve kaşınmalar başlıyor. Birtakım bireylerde bu belirtilerle birlikte ayrıyeten gözlerde kaşınma, sulanma, kırmızılık üzere şikayetler baş gösteriyor. Bu belirtilerin bahar alerjisinden kaynaklandığını söyleyen Göz Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak “Bahar alerjisinin tanısı tipik yakınmalar ve hikaye ile konabilir: Hastalar bahar aylarının gelmesi ile birlikte gözlerinin yanmaya ve sulanmaya başladığını belirtirler. Gözlerde ışığa hassasiyet de görülür. Lakin olmazsa olmaz diyebileceğimiz bulgu ‘kaşıntı’ dır. Kaşınma yoksa alerjiden kelam etmek hakikat olmaz.” diyor. 

En sık kimlerde görülüyor

Bahar alerjisinin herkeste görülebileceğini, ailede alerji (atopi) hikayesi bulunan bireylerde ise yatkınlığın daha fazla olduğunu söyleyen Altıparmak “Ciltte alerji (atopik dermatit), alerjiye bağlı burun akıntısı (alerjik rinit) yahut astım hikayesi olan şahıslarda daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bu bireylerde mevcut hastalıklarıyla eş vakitli olarak da beğenilen alerjik bulgular gözlenebilir. Bahar alerjileri çabucak her yaşta görülebilmekle birlikte 5 ile 20 yaş ortası en sık görüldüğü yaşlardır. 5 yaş altı çocuklarda az görülür, kaşınma yakınması yoksa tanıya kuşkuyla yaklaşmak gerekir. 11-13 yaşlarında görülme sıklığı pik yapar. Yeniden bu yaşlarda klinik olarak da alerji en ağır seyrini gösterir. İlerleyen yaşla birlikte alerji bulguları hafiflemeye başlar. Hastalar alerjiyi hisseder lakin şikayetlerinin eskisi kadar şiddetli olmadığını söz eder” dedi.

Bahar alerjisi okul muvaffakiyetini etkileyebilir

Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, bahar alerjisinin genel olarak hayat kalitesini etkileyen bir hastalık olarak kabul edilebileceğini söyledi.  Okul çağındaki çocuklarda gözlerdeki yakınmalar nedeniyle çocukların okul muvaffakiyetinin etkilenebileceğini tabir eden Altıparmak “Sürekli gözleri kızarık ve sulanan çocuk arkadaşları tarafından dışlanabilir ve ruhsal olarak olumsuz etkilenebilir. Tedavi bu cins aksiliklerin önüne geçecektir.

Alerji nedeniyle daima göz kaşımanın gözün Kornea (saydam tabaka) katmanında incelmeye ve bunun da Keratokonus (Korneada koni halinde dikleşme ile seyreden) hastalığına dönüşebildiğini artık biliyoruz. Bu bakımdan erken yaşta alerji yakınmaları olan çocukların yanlışsız ve aktif tedavileri ile Keratokonus hastalığının önüne geçilebilir.

Kimi olgularda da göz kapaklarında çok gelişen alerjik cevap ve yeniden göz kaşınması nedeniyle Kornea katmanı ziyan görebilir, buna Korneal Ülser diyoruz. Bu durum acil bir durum kabul edilir ve aktif biçimde tedavisi gereklidir” açıklamasında bulundu. 

Seyahat planlaması yapmadan önce… 

Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, tedavi formülünü ise şöyle anlattı: “Bahar alerjisi göz damlaları ile büyük oranda tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Anti-histamik özellikte göz damlaları, alerji hücrelerinin davranışlarını etkileyen göz damlaları ve kortizonlu göz damlaları hastalığın seyrini büyük oranda düzeltir. Kimi dirençli olgularda farklı damla tedavileri yahut sistemik yolla alınacak ilaçlar gerekebilir. Hastalık şayet bilhassa aşikâr bir bölgede ortaya çıkıyorsa o coğrafyadaki bitki örtüsüne bağlı olabileceği düşünülerek  seyahatten kaçınması gerekir.  Aşırı kaşınma ve kapaklarda şişlik üzere şikayetleri azaltmak için soğuk kompresler uygulanabilir.”