2017 yılında nikah masasına oturanAzra Akın ve eşi Atakan Koru evvelki akşam Arnavutköy’de bulunan bir yerden çıkarken objektiflere yansıdı. Gazetecilerle ayaküstü sohbet eden oyuncu, kutlama yaptıklarını açıkladı.

DOSTLARLA YAŞ GÜNÜ KUTLAMASI

Bir çocuk annesi ünlü isim, “Arkadaşlarımızla birlikte bir kutlama yaptık, aslında doğum günlerimizi kutladık. Atakan’ın 30 Kasım benim de 8 Aralık Eşim ile benim doğum günümü birleştirdik, sevdiğimiz dostlarımızla bir ortaya geldik” sözlerini kullandı.

“HAYATTA NE OLDUYSA İYİ Kİ DİYORUM”

40 yaşına bastığını söyleyen hoş oyuncu, gazetecilerin “Hayatınızda iyi ki mi çok yoksa keşke mi?” sorusuna gülümseyerek; “Hayat bir tecrübe bir seyahat, kıymetli olan yaşadığımız şeylerden bir şeyler öğrenmek, o denli baktığım için hayatta ne olduysa iyi ki oldu diyorum” karşılığını verdi.

“ARTIK DAHA DİKKATLİ DAVRANIYORUM”

Gazetecilerin “Geçtiğimiz aylarda sunucusu olduğunuz bir ödül merasiminin dolandırılma haberleri çıktı. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?” sorusuna Akın, “Bu bahisle ilgili türel yollara başvurduk. Sonucunu bekliyoruz. Artık her işte daha dikkatli davranıyorum ve davranacağım, daha fazla konuşmayalım bu bahis hakkında” dedi.

NE OLMUŞTU?

“Umudum Olur musun? Derneği’ne bağış yapacağız” diyerek para toplayan ödül merasimi yetkililerinin ortadan kaybolduğu tez edilmişti. Dernek lideri Azra Akın, dolandırıcılık argümanlarıyla ilgili ‘Neler Oluyor Hayatta’ programına konuşmuştu.

Gecenin organizatörü Burak Akan ile provalarda karşılaştığını belirten Azra Akın, bağış ayrıntısının altını çizerek, “Bu ödül merasimi Umudum Olur musun? Derneği için bir bağış gecesi olacaktı tıpkı vakitte. Zira biz beşerler, çocuklar, gençler için çalışan bir derneğiz. Dernek olarak bu türlü aktiflik yapmak hoş oluyor, bağış toplanabiliyor. Bu halde olunca biz kabul ettik lakin gördük ki verilen kelamlar tutulamadı, tutulmadı” diyerek, sitem etmişti.

Ödül merasiminin 8’inci sefer yapıldığını ve belediye ile işbirliği içerisinde olduğunu bildiği için itimat duyduklarını anlatan Akın, ödül gecesinden sonra bağışların gelmediğini lisana getirerek, “Değerli dostlarımız bize takviye oldular, sanat yapıtlarını bağışladılar. Ona karşın bu bağışlar gelmedi. Burada en kıymetli mevzu kelamların tutulmaması” biçiminde konuşmuştu.