İstanbul’dan hareket eden tıp otobüsü Kuzey Makedonya’ya giderken Bulgaristan’da yandı. Alev alev yanan otobüste 46 kişi hayatını kaybetti. Tüm Otobüsçüler Federasyonu (TOF) Genel Lideri Mustafa Yıldırım ve İş Sıhhati ve Güvenliği Kısım Lideri Öğretim Vazifelisi Zekeriya Çelik facianın nedenlerini DHA’ya kıymetlendirdi.

“İNSANIN AKLINA ON NUMARA YAĞ KULLANILDIĞINI AKLA GETİRİYOR” 

Mustafa Yıldırım, “Akaryakıt fiyatlarının bu kadar yüksek olması, insanın aklına birinci olarak on numara yağ ve beraberinde tiner üzere karışımların kullanıldığını getiriyor. Yangın suratına bakıldığı vakit bu türlü bir kuşku uyandırıyor. Lakin otobüsün kaza yapmasından sonra yangın çıkıyor. Sürtünmeden kaynaklanan bir yangın da olabilir. Otobüsün içinde yanıcı, patlayıcı bir şey olması lazım bu türlü bir yangın için. Avrupa’da petrol fiyatlarının çok yüksek olması da bilhassa Makedonya üzere denetimsiz kontrolsüz ülkelerde bu çeşit yakıtların kullanılmasına neden olabilir diye düşünüyorum. Otobüsün eski olmasının da bir tesiri var. Bakımsızlığın tesiri var, o denli görünüyor. Alışılmış şu an şu anda konuştuklarımızın hepsi iddiaya dayalı yorumlardır. Lakin yangın suratına bakıldığı vakit bir yanıcı husus olduğu çağrışımını yapıyor. Evvel bu firmanın ne olduğunu bilmek lazım. Bu bir Türk firması değil. Bir Makedon firması, turizm firması küme nakliyeciliği yapıyor. Türkiye’ye muhakkak aralıklarla tıp düzenleyen bir firma” diye konuştu. 

“OTOBÜSÜN İÇİNDEKİ HUSUSLARIN HEPSİ YANICI MADDELERDİR” 

Mustafa Yıldırım “Türkiye’de hala az da olsa 10 numara yağ ile yakıt elde eden beşerler var. On numara aslında yanıcı bir husus değildir ağır yanan bir husustur. On numaranın içine yansın diye katılan tiner üzere karışımlar var. Onlar da yangına neden oluyor. Yangını hızlandırıyor. Araçlardaki elektrik tesisatından kaynaklanan yangınlarda olsun, motordan kaynaklanan hararetten kaynaklanan yangınlardan olsun. Bunlar yanmaya başladığında çok kolay tutuştuğu için arabayı süratle yakıyor. Natürel şuna da bakmak lazım, bu otobüs kaza sonrası yandı. Evvel kaza yapıyor sonra yanıyor. Bu da insanın aklına farklı çağrışımlar getiriyor bakımsızlık, dikkatsizlikle, yorgunluk da etken olabilir. Otobüsün içindeki unsurların hepsi yanıcı unsurlardır. Boyasından tutun da otobüsün içindeki kumaşı, yer döşemesi, tavan döşemesi, içindeki ahşap kaplamalar bunların hepsi yanıcı unsurlarıdır. Lakin bu yangının suratı bizi şaşırttı, çok az rastladık bu türlü olaylara” dedi.

“BİR YOLCU TARAFINDAN SABOTAJ DA KELAM KONUSU OLABİLİR”

İş Sıhhati ve Güvenliği Kısım Lideri Öğretim Vazifelisi Zekeriya Çelik ise, “Otobüs yangınlarının yaklaşık yüzde 70’inin motor kısmından çıktığı tespit edilmiştir. Avrupa Birliği Kurullarının aldığı kararlar var aslında, 22 kişi ve üzerinde yolcu taşıyan tüm otobüslerin motor kısımlarında otomatik söndürme sistemlerinin olması mecburî. Otobüs yangınlarında en büyük sorunlardan bir tanesi yangın sırasında elektrik kesildiği için elektronik kapılar açılamıyor. Bu kapıların daha manuel çalışması lazım. Bir diğer yangın sebebi de yolcuların eşyalarından kaynaklı çıkan yangınlar. Uçaklarda yapılan güvenlik denetimleri yolcu otobüslerinde yok. Yolcuların bagajlarında, yanlarında taşıdıkları yanıcı, parlayacı, patlayıcı materyaller de yangına sebep oluyor. Otobüs yangınlarının yüzde 20’si bu sebeple çıkıyor. Bunların önüne geçmek için otobüslerde de yolcuların bagajlarının da denetim edilmesi gerekiyor. Bulgaristan’daki otobüs yangınında da bariyere çarpma sonucu yakıt deposundan kaynaklı da olabilir ya da yolcuların standart dışı bir gereçten kaynaklı olabilir.  Belki yolcuların birinde patlayıcı materyal vardı. El imali patlayıcı olabilir, sabotaj olmuş olabilir. Uçaklardaki üzere otobüslerde de bu tehditle karşı karşıyayız. Bir yolcu tarafından sabotaj da kelam konusu olabilir” formunda konuştu.